BAĞDAT, ÂH BAĞDAT!

Ana gibi yâr’dı Bağdat diyarı
Asırlardır bozulmuştur ayarı
Ne zaman dinecek şu âh-u zârı
Ateşler içinde şimdi bir görün!
Müslümanlar! Bu ateşi söndürün!

Birbuçuk milyarlık âlem-i İslam
Medfûndur Bağdat’ta bir Büyük İmam
Bu mu kutsallara dair ihtimam
Conilerin yaptığını bir görün!
Müslümanlar! Bu ateşi söndürün!

Kutsal Mabed necis ayak altında!
Sorumlular kimin emri altında
Kalınır mı bu zilletin altında
Masumların çektiğini bir görün!
Müslümanlar! Bu ateşi söndürün!

Dönerdi Bağdat’tan yanlış hesaplar
O’na döndü şimdi yanlış hesaplar
Ehl-i küfür daha neyi hesaplar
Necasetin aktığını bir görün!
Müslümanlar! Bu ateşi söndürün!

Gözyaşına anlam katan Kerbelâ
Yezid idi belli en büyük bela
Ehl-i salîb şimdi başlara bela
Çağdaşların geçtiğini bir görün!
Müslümanlar! Bu ateşi söndürün!

Analar ağlıyor yok mudur duyan?
Uyan ey Müslüman sen çabuk uyan
Olur mu kirini kan ile yuyan
Masum kanı aktığını bir görün!
Müslümanlar! Bu ateşi söndürün!

Hiç huzur olur mu Arap çölünde?
Siyonist yüzdükçe bu kan gölünde
Kalsın mı yurdumuz kâfir elinde
Gariplerin çektiğini bir görün!
Müslümanlar! Bu ateşi söndürün!

Basra Mavera’da dünyanın süsü
Ne zaman ağarır siyah örtüsü?
Nedir Tahrir’deki tank gürültüsü
Dicle’deki kızıllığı bir görün!
Müslümanlar! Bu ateşi söndürün!

Allah’ım tez günde yardım et bize!
Gelsin ehl-i küfür çabucak dize
Gerek var mı gayrı başka bir söze
İşin bize baktığını bir görün!
Müslümanlar! Bu ateşi söndürün!

Murat Kahraman
25.02.2006/Sultanbeyli