4
Yorum
39
Beğeni
0,0
Puan
1120
Okunma

Biraz alıngan, biraz hoyrat.
Bir garip hayat..
Ah gönlümün kumru yatağı “umudum”
Ah benim ağrılarına yaslandığım “ruhum”
Güze yaprakların serildi diye “yara yara”
Ayakların sürçtü çok vakitler
Satır arası virgüller de
köklerinden söküldün
Yarı dalgın, avare cümleler peşinde
aklı bir karış havalı paragraflar bıraktın sonra
Onca dökülüp saçıldın
Başı belli, sonu belli cilt,cilt
ne çok yazılıp silinmişsin
Şimdi Anladım;
Benden küstüm çiçekler,
toprak kokulu “dolu dolu”
Senden veda makamı şiirler,
şarkılara inat “ağıt ağıt”
Sayfa sayfa pişman
bekleyişler, beklentiler
Sessiz kahkahalar,
kör bakışlar,
kötürüm adımlar
ve ; hep aynı sokak izleri
Her köşe başında,
bir bardak çay kokusu “ mis gibi hasret”
“Sen alınma”
yağmur sesi, tıkır tıkır camda
Hava soğuk ya, “muhakkak”
Ondandır bu âraz,
bu ayaz haller ...