ilk görüşte de yemyeşil bir ova buldum
o müstesna göz bebeklerinin içinde
bir anda da
mest oluşta da kaybolduğum
inan ki kalbimin de baş köşesine oturttum

yar gel de kabul et
kabul et ki ruhumda dinsin senli sızım
bir işaretin tüm aleme de değer
o işaret ki illa ki gönlüme olacaktır
kutlu bir rehber
bundan gayri sana teslim tüm varlığım
istersen sal gitsin çayda çırayla Fırat’a
istersen sar bağrına ilk fırsatta
Fırat bu daha kim bilir ki ne ağıtlar yakılacak
çayda çıranın Efsun’u ateşinin rehberliğinde

yar yıkmalıyız tüm tabuları
kırarak aşka vurulan tüm paslı kilitleri

birlikteliğin en hasını
saygı ve sevginin de en elasını
ilk baharın yazın çiçeklerini toplamalı
o papatya bahçesi gözlerinde
ömrümün son muştusudur bu
hayatımın tek mi tek amacı
sen var ya sen
ikinci baharımın canına can katan
yegane müjdesi var o yeşil gözlerinde

yar hadi gel de kabul et
o ahu gözlerine kapıldı gözlerim
nefesim körük gibi de çırpınmakta
içim içime de hiç mi hiçte sığmamakta

sanki de
bir yıldırım çarptı gözlerime
gönül kuş gibi de havalandı gök yüzüne
nefesimi nefesinde unuttum
ocağıma bir güvercin gibi kondun

inan ki şu gönül bir serçe gibi de ürkek
akıl ve havsalam dağıldı
bu baskıya dayanamıyor bu tutkulu yürek

o gözlerin aşka davetkar
tek söz o gönlün dilinin ucunda
o gözlerinde gözlerimin ilacı
Fırat bekliyor en mutlu haberi
ağıtsa ağıt
şölense şölen
debisi ya kabarmalı ya azalmalı
her şey artık senin o kutlu dilinde
evet mi
yoksa hayır mı kazanmalı
gönül bu her şeye de katlanmalı

de hadi
bu gönül soluğu Fırat’ta mı almalı
yoksa gönlümüz gönlümüze mi karışmalı

söyle dil daha seni ne denli beklemeli…


(06.03.2021) AZAP.. (Kadri Atmaca)