21
Yorum
40
Beğeni
4,9
Puan
1170
Okunma

Eskiden düğünlerimizde çorba olarak tadlı aş dediğimiz buğday ve pekmez karışımıyla yapılan çorba verilirdi şeker kullanılmazdı. Bu çorbanın yapımı için gerekli buğday düğünden bir gün önce damadın arkadaşları tarafından Le biçiminde ağaçtan tokmaklarla dövme taşında dövülerek ezilir ve aşçıya teslim edilir ve aşçı çorbayı yapardı kazanlarla bütün köylüye yetecek şekilde yapılırdı her nedense o yıllarda çocuğa çok değer verilmezdi, düğünde et yemeği pişmesine ramen çocuklara hiç et yemeği verilmez bol bol çorba ve bulgur pilavı verilir di bazen pilavın üstüne et suyu dökülür hasbel kader bir iki parça et düşerse biz çocuklar o eti kapmak için kaşıklar bir birine karışırdı ve eti kapan çocuk bununla övünürdü köyde çocuk nüfus çoktu en az çocuk 5 den aşağıya düşmüyor du bu yüzden olsa gerek zaten fakir köylü çocukların nasibine çorba pilav düşüyordu şimdi bir kıyaslayın önce çocuklarımıza veriyoruz doğrusu da bu tabiiki.
Saygılar sunarım
Tepearası şiir kitabımdan
Nice düğünlere tanıklık eden
Vardı köyümüzde bir dövme taşı
Başlamazdı düğün dibek dövmeden
Dile gel de konuş ha dövme taşı
Coşkuyla inerdi bir bir tokmaklar
Tokmak sesleriyle inler sokaklar
Nice kızlar gördün nice uşaklar
Dile gel de konuş ha dövme taşı
Tokmaklar ritimle iner art arda
Gençler kuvvetini dener buğdayda
Kim bilir kaç yiğit erdi murada
Dile gel de konuş ha dövme taşı
Nice yiğitlerin turu var sende
Nice yiğitlerin teri var sende
Nice yiğitlerin sırrı var sende
Dile gel de konuş ha dövme taşı
Yıllarca göğsüne tokmaklar indi
Tokmaklar indikçe buğdaylar sindi
Kimse uğramıyor yanına şimdi
Dile gel de konuş ha dövme taşı
24 Şubat 2021
Dost kalemlerden
Nurettin Gülbey 👏👏👏👏🙏🙏🙏
Tokmak iner taşa,toy aşı pişer,
Bulmak için insan dağ,taşı eşer,
Kokusu ve tadı, dört yana düşer,
Dile gel de konuş, ah dövme taşı...
5.0
97% (31)
1.0
3% (1)