4
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
428
Okunma
Uyumuş muyum?
yoksa kendime uyur numarası mı vermişim
Pek üstü örtülecek bir dava değil
karanlığa kin gütmenin ışığa faydası yok
Dut yemiş bülbülüm
bağlar basiretimi gonca büyüğü güller
Sus desende susamam
çığlığım kırk haramilerin ganimet ise
seni sevsem de ne değişir
sende bilmiyorsun
Çok volta atmışım o gönül avlularına
acı bana ne ki, neyler ki!
Serçe ölülerini kıl köprülerden geçirip,
Nuh’un tufanına takas edeli
kendime ait değilim
nede sana
Her sabaha birbirinin izine basıp gelen düş sürüleri
önce ayakları dışarıya taşan suya ,
sonra iki canlı toprağa kanat pençe izlerini bıraktı
Bir buçuk avuca düştü isyanımız
bir türlü bastırılamıyor
Gel gelelim asıl mevzuya
baba ocağına iki sefer adım atan yırtık pabuçlarım
Fukaralığın o serçe parmağı suyumuza;
Ya tutarsa mayasını çalarken
velhasıl
kimseye derdimizi diyemedik
Komşu kadınlarının günaha
en çok benim adımı yakınlaştırılmış gibi
uzağa
Burun farkı atların geçişlerini izlerken
gitmelerin geldi aklıma
Acının acıyla defnedilmesi yöresel bir kimliktir
resmimiz siyah beyazla alakalı
kimle hangi tarihte idi
Her seferinde
yıpranmışlığın dönüşünü gördük de
inanmaya inat kesildik
Hele ki
ağzı burnuna yamulmuş çelik çomak oynayan çocukların
birinin gözü var çatlar sabır taşı
Bekarlık sultanlığın hükmü,mührü biz de
siz neredesiniz
19.02.2021
İST
5.0
100% (9)