21
Yorum
48
Beğeni
5,0
Puan
717
Okunma

Gönül sarayımda ömrümün yarı
Sevda dağlarımda beyazdan karı
İçimden gözlenen sevgim pınarı
Sokağımda sendin esmerim bir kız
Osmanlı kadınım Aysel’im sen kız !
//aşkın gölgesi kutuplardan bile serin//
yana yakıla baktım
deli bir gözün kirpik süzgeçlerinden
ya içildim yada içilmedim
sol yanıma bir ok attı
akıncı ruhumun bozkırlarında
sevdalı yokuşundayım aşkın
gelincik çiçekleri kokladığım
kekik kokularına karışmış
her sevda böyle değil mi ?
kokusunu hasret yaptığım defne kokulum
arsız bir küheylan gibi
gidişime bakma
ben;
asırlar ötesinde kaybettim
en güzel menekşemi
şimdi düşlüyorum kelebek kanatlarında
İrem bahçelerinin Belkıs yurdunu
çöllerime taşıdım sevda vahalarını
Leyla bilsin Kay’sın gözlerinden
ey asi ruhumdaki sen;
kıyısında bendim Fırat Dicle derken
ağır ağır koştuk kutlu deryamıza
Harran ağır bir bedeldi susuzluğumuza
Kudüs göz yaşı döktü hasretine
Yusuf üzülmedi mutlak kaderine
Hallâc-ı Mansûr boşuna demedi;
"bizi düşmanın attığı taş değil, dostun
attığı gül yaralar"
Cehennem acı çektiğiniz yer değil,
acı çektiğinizi kimsenin duymadığı yerdir"
"ben derdimle hoşem" derken Fuzuli
seni düşündüm aşkın mavi göklerinde
ayın aylasında bana güldü gülüşün
bülbüller Şeyda ben maşukun
yanıyorum ya leyli
en koyu nar-ı ateşinde
alevlerimden bak gözlerin görmediğine
küllerinden savrulmuş k’özün bende
artık yeter üfleme
ne olursa rüzgarından...
13/02/2021 İskenderun