0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
944
Okunma
Eşyanın hem ruhu, hem dili, hem de soluğu
Bir devdi o geçti faniliğin caddesinden
Lakin öyle bir rüzgar estirdi ki sesinden
Koşturur arkasından cümle çoluk çocuğu
Siyah beyaz resimlerin renk dağıtıcısı
Baharı müjdeleyen o ilk ılık esinti
En mahrem duyguların çilekeş postacısı
Yıldızlar dökülür bak gökten bu ne serpinti
İçimizdeki hamlığın hem yoğurucusu
Hem pişiricisi kendi sonsuz fırınında
O keskin düşüncelerin bıçağı kınında
Girilmez ormanların gönüllü korucusu
Bir süpürge o süpüren yılları yıllara
Sonra onları halı misali sarıp düren
Tersten gösterip aynasını düz akıllara
Çağladıkça dökülen döküldükçe köpüren
Erden Ender GÜNER
5.0
100% (2)