1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1816
Okunma

Bir kahve İçimliği gülümse/sen İstanbul
Fincan daha incelir kahve keyfin kâhyası
Gülüşünde kendini bulur kahve içen kul
Tüm Boğaz’a yayılır kahvenin rayihası
Etiyopya ve Yemen imrenir sana o an
Yemen dilberi senin kollarında mest olur
Kahve ayrı haz verir ikliminde her zaman
Kahvenin yudumuyla sıkkınlıklar kaybolur
Yeditepe nişanın İstanbul olmak şanın
Ünsiyeti cezp eder cezve ile fincanın
Kahve andacı sende hep Özdemir Paşa’nın
Acı ortak paydası hem cananın hem canın
Acı kahve kırk yılın hitamında acıdır
Boğaz’a nazır demler nakış nakış hayalde
Zarafet ehli dilber o an başın tacıdır
Cezve ocakta yanar fincan gülleşşir elde
Kahve kokulu anlar İstanbul’da başkadır
Telvelenir sinesi fağfurinin narince
Kahvenin güzergâhı dört mevsimde aşkadır
Gidilecek yol uzun ve dahi kıldan ince
İstanbul ile kahve efsaneler durağı
Köpük köpük hatıra Boğaz’ın sularında
İpek ibrişim ile örülür sevda ağı
Daha da güzelleşir Leyla uykularında...
7 Şubat 2021 İbrahim Kilik
Not: Kahvenin ilk olarak Etiyopya’da bulunduğu rivayet edilir. Rivayete göre, Şeyh Şazeli’nin keçi çobanlığı yapan birkaç müridi bir ağacın meyvesini yiyen keçilerin daha zinde, daha hareketli olduklarını fark ederler. Bu ağacın meyvelerinden toplayıp Şazeli’ye götürürler. Şeyh o meyvenin tohumlarını kendi usulünce hazırlar. Böylece kahve Etiyopya’da keşfedilir. Oradan Yemen’e geçer. Yemen’den de Yemen Valisi Özdemir Paşa’nın marifetiyle İstanbul’a getirilir. Geliş o geliş. Türk Kahvesi olarak literatüre girer...
5.0
100% (2)