3
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
484
Okunma

//
.
.
.
aşk,
ömür törpüsü
denilen ince bir çizgide eşkıya geçiş,
ölüm,
ağlayan meleklerin
göz bebeklerinde suya eğilen ateş,
ruhum ise,
gün/”ah”larının
ötesi grivertliğine sislenen gölge avcısı
/
yarasa
olmadan önce
serçeydim telaşıma bende,
serçeydim gönlümce Afrodit’in göğüs kafesinde
uykusuzluğuma gece ekmedikçe zifirime güneş biçmezdim
aksanı
sürrealist,
yeksanı tuvalist gökyüzüydüm
sırdım geceye dilsiz, sınırdım sınırsızlığıma alfabesiz
atlasıma gökkuşağı ekmedikçe fırçasızlığıma renk biçmezdim
beynim
labirentinde
kurtlanmış sülük sürüsüyüm
düşük yapmış zihnimde çocukluğumu emziriyorum
Tanrı aşkına, mumyalayın artık şiirlerimden sızan med-cezirlerimi
ve,
ve sen
buğusunda kaybolduğum
kırık bir nefs, nefes olsa da içmesini bilene ölüm
hiçbir aşk çukurunda kanımda boğulmak olmayacak kaderim
gözlerin, gözlerime devrilmedikçe de hiçbir tanrı olamayacak ecelim…
.
.
.
//
ilhanaşıcıocakikibinyirmibir
5.0
100% (11)