Lafazanlık zirve yaptı çağımda
Boş beleşten kîlukâli neyleyim!
Birkaç yabancı dil var kucağında;
Selâm veremeyen dili neyleyim!

Sanayi deyince onda incelik
Vatan Millet olmalıdır öncelik
İşlenmiş madenler bir alay çelik;
Atı tutamayan nalı neyleyim!

Dünya malı bu dünyada kalsa da
Zenginliğe âlem meftûn olsa da
Dünya kadar servet benim olsa da;
Helâlden gelmeyen malı neyleyim!

Asaletle olur insanın özü
Şahsının temsili ağzında sözü
İnsanın ısıtmaz içini közü;
Kavak odunundan külü neyleyim!

Sabah ışıl ışıl güneş doğarken
Yurdumun ışığı zulmü boğarken
Şöyle burcu burcu gülistan varken;
Çöplükte yetişen gülü neyleyim!

Yeşil örtü çayır çimen halım var
Erguvan ıhlamur defne dalım var
Çiçek çiçek karakovan balım var;
Şuruptan boyanmış balı neyleyim!

Benlik duvarını bir aşamamış
Yokluk ne demektir hiç yaşamamış
Varlık nimetini paylaşamamış;
Sadaka vermemiş eli neyleyim!

Yanık gönülleri rahatlatmayan
Kibiri kinini içten atmayan
Gönül nağmesinde nota tutmayan;
Ayara gelmeyen teli neyleyim!

Bir olur mu her dem insanın hâli
Hele bir bak farklı farklı ahâli
Dünyanın da varmış bin türlü hâli;
Hâlden anlamayan hâli neyleyim!

Sabret olacağın zamanı vardır
Bilenlerin buna imanı vardır
Her işin kurulmuş bir ânı vardır;
Vaktinde çalmayan zili neyleyim!

Çokça yakın olmuş pek ırak iller
Tünelle oyulmuş pek yüce beller
Bilgisayar ile örülmüş yollar;
Hakka götürmeyen yolu neyleyim!

Murat Kahraman
01.01.2021/Taraklı