Haydar-ı kerrârın, ters çakışını
girdâb-ı enhârda, kal da görürsün
nakkâş-ı ezelin, hayy nakışını
deryânın sadrına, dal da görürsün

Hayatın tılsımlı, câzibesini
baharla uyanmış, dalda görürsün
tevâzu ehlinin, âbidesini
petekle mühürlü, balda görürsün

Ehl-i dehr olmanın, mel’anetini
şöhrette, şehvette, malda görürsün
kenz-i kanâatin, saâdetini
Rabbine hamd eden, kulda görürsün

İnsanı, bakışla, sözle sınama
refîk-i sâdıkı, yolda görürsün
sevdâlı garibi, sakın kınama
kendini giriftâr, bul da görürsün

Rabbin mühletini, iltifat sanma
mazlûmun âhını, al da görürsün
yoksul evden çıkan, dumana kanma
akşam kapısını, çal da görürsün

İdris Esen, Kasım, 2018, Erenköy

Şair dostlardan özür dileyerek, gençler için bir lügatçe veriyorum.

haydar-ı kerrâr: dönüp dönüp hamle yapan aslan; Hz. Ali r.a. Efendimizin lâkabı
nakkâş-ı ezel: Allahu Teala; en muhteşem süsleme sanatçısı
kenz-i kanâat: kanaat zenginliği/hazinesi; gözü tokluk
ehl-i dehr: dünya ehli, materyalist
refîk-i sâdıkı: güvenilir arkadaş