3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
558
Okunma

Bir zarif tebessümü, nûr-u şems-i cihanmış,
Sevdâyla terennümü, sohbeti pek sühanmış.
Muhabbeti, her gönlü tezyin eden bir ziynet,
O cânân, garip gönle nasip bir hüsn-ü ânmış.
Bir nigâha vurulup, sevdalanmak vebâlim,
Lûtfuna intizâren, perişandır, bak, hâlim.
Gel, söndür nâr-ı dili, kerem eyle, ey zâlim,
Nâzın bir ömür boyu, vuslatın nâgehanmış...
Muhabbeti öğrendim, ne bülbülden, ne gülden,
Bir yangın yaratmakmış, sönmüş, soğumuş külden.
Gerçek sevdâ, bir kere değdiği bir gönülden
Ömür boyu kokusu gitmeyen bir reyhanmış...
Gözlerini şems bildim, nuru peşinde gittim,
Ve pervane misâli, nârında yandım bittim.
Ben, ilm-i muhabbeti gözlerinden hıfz ettim,
Meğer esrâr-ı sevdâ, nigâhında nihanmış.....
Ünal Beşkese
::::::::::::::.
nûr-u şems-ü cihan: cihanı aydınlatan güneşin ışığı
Sühan.................:güzel söz, şiir
tezyin eden.........:süsleyen
hüsn-ü an..........: güzellik
nâr-ı dil................:gönül ateşi
nâgehan..............:bir anlık
reyhan...............: fesleğen
hıfz etmek:..........:öğrenmek, ezberlemek
nigâhında nihan.: bakışında saklı
5.0
100% (7)