4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
553
Okunma

Öyle donmuşum ki
Yaz gelse de çözülmezim!
Bakışlarım buz tutmuş,
Duygularım buz tutmuş,
Yaşamaktan soğumuşum;
Bu gece ölsem gam yemezim!
Gece uzun.
Her anı hüzün!
Her anı, gül yüzün!
Hükmü sürüyor
Içimde tutan buzun!
En sonundayım güzün.
Son yapraklar da
Sararıp düştü dalından.
Yola çıkanlar,
Çıktı yolundan.
Bir kuytuya çekildi çoktan.
Öteki ucu kapalı, büzün!
Sonbahar elini-eteğini
Çekti günümüzden.
Sararıp solarak,
Gah eserek, gah dolarak
Geçti ömrümüzden.
Çıldır-ayaz gökyüzü,
Kışın habercisi.
Tabiat derin bir uykuya daldı.
Evi "sokak" olanlara
Hayat, daha da zoraldı.
Yeri göğü sardı hüzün!
Gece,
Uzun!
Dolu dolu hüzün!
Ateş olsa da özün
Buz tutarsın bazen!
Zaman,
Tam da o zaman.
Hükmü yok hiç bir sözün!
Zirve yapmış yalnızlığım,
Sürüyor en uzun gecem!
Ürperiyorum, donuyorum,
Yerimde sayıyor,
Kendi etrafımda dönüyorum!
Titreyerek çıkıyor dilimden hecem,
Sürüyor karanlığım, sürüyor gecem!
Sürüyor hükmü ayazın!
Hasretin ateş kusan çölünden geçtim!
Yalnızlığın buz tutmuş gölünden içtim!
Şansı yaver gidenler yol aldı
Hayat yolunda ben, en geriye düştüm!
Biten herşey kadar azım!
Tükenen umutların kuytusunda
Sürüyor en uzun gecem!
Adın eşgalin var gözlerimin buğusunda...
Sabaha çıkar mıyım?
-Bilemeyecem!
Ve gözümün önünden gitmez
Edan, işven, nazın!
Hâlâ çalıp söyleyesim var da
Teli kırık sazın!
Duyguseliozan
5.0
100% (5)