5
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
507
Okunma
Fazla yüklü değildi silahları
Bir cebinde
Bir avuç domates tohumları
Ve elleri,
Kazıyordu...
Kramp geçiren kara toprağı.
Hayaller kuruyordu öbek öbek
Efsanevi bir nehir,
Vadisi renk renk çiçek.
Doğası evcil ormanlara,
Usulca konan serçeler.
Ama her defasında,
Yeni güne güneşsiz doğuyordu gelecek.
Etrafta sanal tanıkların savaşları
Öteki oluveren insanların yavruları
Kavranılmamış yüzlerle,
Paçavralara sarıyorlardı aldıkları cezaları.
Oysa;
Doğuştan değil miydi gökkuşağı?
Kimsesizlik saçmıştı panzehiri
Devletsiz gerçekler
Sessizce yıkmıştı şehirleri.
İşkence edilen baba’dan
Irzına geçilen ana’dan
Rehin alınmıştı umut.
Orasız bir yerden kaçmışken,
Yazgısı ekiyordu yarınlara tohumları.
5.0
100% (9)