0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
675
Okunma
Seni ben en köhne saksılarda yetiştirdim çiçeğim
içimdeki en gizli odanın penceresinde güneşe kavuşturdum.
Birgün tanrı kutsadı seni çekip aldı o gizli odadan.
ben soğuk katı ve sensiz kaldım .
Tanrı ağlama dedi ben seni ağlamak için yaratmadım
ezilme giden kadınların ardından
fabrika dişlilerinin çarklarında tükenme.
Tanrı beni serbest bıraktı en öte günahları saldı içime
köhne bir şehvetle seviştirdi beni.
kimseler yoktu o gecede sende yoktun.
Devrimci bir gidişti bu biliyorsun gülümsüyordu ölüm bana.
sonra toplamak istedim ülküdaşları sevişin dedim sevişmek sizinde hakkınız.
kimselerin olmadığı o uçsuz yanlızlıkta.
ben senden sonra teneke bir saksıda büyüttüm hayellerimi
milattan sonra tanrının yaşadığı bir zamanda ölümü bekledim.
O meçhul ülkeye vardım sen ordaydın birde emekçi kadınları gecenin.
Bir köylü bana seni anlattı kara bir çadırda doğmuşsun
kapıda keçiler varmış ,geceleri yıldızları saydıgında
tüm insanlar o yıldızlara bakıyormuş.
Sonra polisler geldi _ismin ne ?- dediler.
sahi neydi ismin o ürkek kugu gibi duruşun
kadınsı doğurganlığınla .hangi cephede soyundu korkuların.
ben seni hep o gizli odasında aradım yüregimin.
yoktun ağlamadım.