0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1734
Okunma

Ceylan gözlüm...
Bir bebeğin anne kucağıyla ilk buluşması kadar huzurlu bakışlarından mahrumum..
Avutamıyorum artık içimdeki çocuğu...
Teselli vermiyor gönlümün göğündeki uçurtmalar..
Sensizliğe gebe gecelerin sabahına mahkumum..
Tutuldum..
Unuttum senden evveli herşeyi.
Hani o çok bilmişliğim varya.
Kahve ertesi bakışlarına gömdüm..
Dirildim dirildim öldüm.
Ve sanki sene millattan önce bilmem kaç...
Ateşi ben buldum ceylân gözlerine her bakışımda..
Tüm dünyayı dolaştım.
Denizlere açıldım.
Yunuslarla yüzdüm.
Kuşlarla kanat çırptım tâ uzaklara.
Geldim Anamın sıcacık kucağına sarıldım.
Sarıldım.
Sarsıldım..
İçimde sen.
İçin için sen oldum.
Toprak kokusu gözlerine her bakışımda.
Takvimler başladı yeniden.
Mevsimlerim şaşmış
Günler karışık.
Zamanın bi köşesinde unutulmuşum sanki
Eylülde lapa lapa yağan kar.
Ocakta ateş böceklerini kovalayan çocuklar
Bir mayıs sabahı döküldü tüm yapraklarım
Ağustos kapıdan baktırdı
Aralığı bekledi kumrular
Allak bullak bütün dünyam bir bakış aralığın
Ne havaya
Ne suya
Nede toprağa
İçime düştü cemre..
Ceylân gözlerin düş/tü tüm benliğime..
Ve ben Allah’a bir kez daha şükrettim..
Bin kez daha şükürler olsun rabbim
Şahidim mucizene...
Ergin Kundakçıoglu
5.0
100% (1)