40
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2527
Okunma

Ağzım açsam, yâr nizâya duracak,
Diyemedim, nutkum durur, diyemem!
Harap etti, vursa nere, vuracak?
Şekvâ etsem, dilim erir, diyemem!
Gözüm yaşı, Irmak olmuş akar da,
Feryâtlarım, asumâna çıkar da,
Önündeyim, umursamaz, bakar da;
Perperişân, hâlim görür, diyemem!
Çeken var mı, benim gibi, ince dert?
Mekân oldu, acılara, sîne yurt!
Rûh kemirir, sevdâ denen, yaman kurt;
Bâd-ı gâmla, içim kurur, diyemem!
Hiç usanmaz, türlü hâlle sınar da,
Delik deşik, ciğerlerim kanar da,
Akıp gelir, çağıldayıp, pınar da;
Yumsam gözüm, seli yürür, diyemem!
Dizlerime, ağır gelir gövde ki,
El-amân ey, bu ne biçim sevdâ ki?
Merhamet et, inât etme, he de ki;
Olsun gayrı, gönle sürur, diyemem!
Bulamadım, tam anlatsın kelîme,
İntizârı, yakıştırmam dilime,
Salar canı, türlü türlü zûlüme;
Merhametsiz, zalım vurur, diyemem!
05.05.2008/07.20