4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
655
Okunma
Bin kimyayla yıkanıp taze görünen balık,
Kuyruğa dek koktuysa demokrasi ne yapsın…
Yalan-dolana kanıp şuursuz kalabalık,
Şerre ışık yaktıysa demokrasi ne yapsın…
.
Mühürlenmiş bir sandık, bir pusula, bir mühür,
Neye yarar değilse mührü vuran eller hür.
Partizanlık denilen panzehirsiz bir zehir,
Aklı kalpten söktüyse demokrasi ne yapsın…
.
Kamusal güç hükmeder avantanın yönüne,
Kimi mala-mülke aç, kimi şöhrete-üne.
Haksız çıkar umanlar hakikatin önüne,
Siyah perde çektiyse demokrasi ne yapsın…
.
Kelime oyunuyla bir doğru çıkar bine,
Göze batsa da eğri, zerre görünmez yine.
Yazar-çizer takımı vatandaşın kalbine,
Fitne-fesat soktuysa demokrasi ne yapsın…
.
Siyasetçi kurt gibi, yurttaş uysal bir koyun,
Bin bir türlü hileyle rengi değişir oyun.
Allah’tan korkmayanlar seçimlere bir oyun,
Mantığıyla baktıysa demokrasi ne yapsın…
.
Öyle inat bir kir ki, gelmez suya-sabuna,
Denizler bile yetmez deterjan olsa buna.
Seçmen üç-beş kuruşa, ya da bir çuval una,
El açıp, bel büktüyse demokrasi ne yapsın…
.
Ne kadar çok olsa da nefsine kapılanlar,
Az sayılmaz yine de hakikati bilenler.
Lakin bin bir ümitle kollanıp-seçilenler,
Üst üste kof çıktıysa demokrasi ne yapsın…
.
Sarmışsa yürekleri nefsin ihtiras ağı,
İnmez dilden yüreğe dinin hükmü-yasağı.
Entrika ikliminde yeşeren “seçim” bağı,
“Ham meyveler” döktüyse demokrasi ne yapsın…
.
Veli BOSTANCI
5.0
100% (2)