3
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
676
Okunma

Yakınlaş yakınlaş öyle uzaklaş
Gölgen büyüdükçe toprak utansın
Rüzgârı kamçı yap bulutları aş
Kelâma meyilli çırak utansın
Ardında kaybolsun sükûtun izi
Yıldızlar kapatsın her bir dehlizi
Sabah güneşinden sıyır at gizi
Ardından titreyen dudak utansın
Geriye bakmadan git yavaş yavaş
Beyhudedir artık kendinle savaş,
Yüzünde ne keder ne de bir telaş
Kalemle sevişen varak utansın
Vefâ sarayının burçlarını kır
İnip yeryüzüne dolaş bir asır
İster tebessüm et istersen bağır
İsmini yazdığım budak utansın
Sabır çeşmesini ruhunla kanat
Çelikten kavi ol dağlara inat
İşte bu işte bu ölümsüz sanat
Dalından ayrılan yaprak utansın
Feleğin önüne serdiği hakla
Arza çık zeminin dibini yokla
Denizleri kurut gözyaşı sakla
Hasreti tarayan tarak utansın
_______Makberî