0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
448
Okunma

Başucumda bir gül dürüyordu,
Rengi turuncu, elime aldım sıcacıktı
Perdeyi aralayıp dışarı baktım çıplak ağaçlar,
Her yerde kurumuş sarı yapraklar vardı
Daha dün bu ağaçlar yemyeşil,
Toprak renk renk çiçeklerle dolu değil miydi?
Uyudum, uyandım her şey bir anda değişti
Ağlamaya başladım telefonu aldım elime,
Numarayı çevirdim, tanımadığım bir ses
Kimi aradınız donup kaldım öylece
Adam telefonu kapattı, yeniden aradım,
Seni sordum bu sefer gül kurusum,
Yanlış numara dedi aynı soğuk ses
Olamazdı, adım gibi bildiğim,
Ezbere milyonlarca kez aradığım numara
Yanlış olamazdı, çekmeceyi açtım aceleyle
Defterin arasında fotoğrafları çıkarttım
Orada öylece sağıma uzanmış gülümsüyordum,
Sanki birinin elini tutuyormuşum gibi
Yanım boştu, sen yoktun.
Onu bir kenara fırlatıp diğer resme baktım
Ben oradaydım, fotoğrafın diğer yanı boş
Hepsine teker teker baktım
Hepsinde de yalnızdım, elim mektuplara gitti
Zarfları titreyerek açtım
Tarihleri atılmış onlarca mektup kâğıdı önümde
Bomboş, yazılar silinmişti sanki
Hatta tek bir iz bile yok, hiç yazı yazılmamış gibi
Allah ım bu nasıl bir kâbustu, nasıl bir acı
Sen aklımın içindeki yüzlerce anıdaydın,
Oysa varlığına dair tek bir kanıt yoktu
Neredesin, neredesin nur yüzlüm.
Uyandım, başucumda bir gül duruyordu,
Rengi turuncu, yastığım sırılsıklam ıslanmış,
Yüzüme dokundum, hala ıslak
Pencere camdan dışarı baktım
Ağaçlar yem yeşil, deniz dalgası gibiler
Toprak renk renk çiçeklerle örtülü
Hemen telefona uzandım ve aradım
O içimi ısıtan sesle irkildim, sendin, ordaydın
Ağladım, günlerce düşünüp düşünüp ağladım.
Sami Arlan..