Seni düşündüğümde
hasret esiyor bütün rüzgârlar
yıkılıyor uzaklıklar
Özgürlük kokuyor tüm sokaklar
güz geldi yine.
rüzgar yemiş yapraklarda şaşkınlık
dışarıda gece ,
zira bir ayağımız firar,
diğeri kaçak
susarak da yoruluyormuş meğer insan.

küçücük bir su damlasıydık
Ilık bir kırağı ile savrulup
semah içinde, divana durduk
hırçın nehirler gibi bir köpüre köpüre,
aka,aka
karıştık munzur`lara
çiçeğe durdu ağaçlar, nergisler, gelincikler
Dans edercesine
Emekledik, yürüdük,
düştük kalktık ,
güldük, ağladık,
yakamozlarla oynaştık,
ayın ışıkları altında
nehir olduk, derya olduk,

Yakıcı bir özleme dünüştük
tomurcuğa durmuş çiçekler arasında
sevdanın serin yataklarından akan
küçücük bir damlaydık
bozuk yellerin hüküm sürdüğü yerde
ve nedensiz bir güne yaslanmış
bir dalgınlık gibiydik
ur keklikleri göç ediyorken
zirvelerin eskiyen yüzlerinden

bakma sen
donmuş bir suyun yeleleriyle örülmüş
sisli patikalara
uzun , uzun yürüdüğümüze
yenilgilerin yaşanmışlığına
dorukların kızıllığına
tutunduğumuza
Hep suskun bir güz`ler biriktiriyoruz
hep böyle vakitlerde
takatsız , yorgun ve nefes nefese
ölümcül bir telaş iner
dilimizdeki acıdan
of`larımız karışır munzur`un uğultusuna
sonlanmamış bir ah
ve sonlanmamış bir cümle gibi durur anılarımızda..