çare
Göç meydanında kime dileneyim
Yâr hayali ile kör olmuş pervaneyim Mecnun’daki dua, Ferhat’taki gayret ile Alem denilen viranede divaneyim Yol bellenen zamanın akıldaki muamması Gide durduğum diyarda yoktur manası Nasip diyerek sabır makamında Devayı bekler durur gönül yarası Kaç bahar oldu işitmedim de bülbül Yaren sayıp, hasbihal edilsin gül Ne denli derunidir bu yokluk Umudum gönlü yeniden eyler kül Gözyaşım onu zikrederken düşer Andıkça ağlamasam daha büyük keder Ruhuma işleyip duran bu sevda Belki de vuslat için mahşeri bekler Fakat neden çare olmaz bu alem sevene Devası bulunmaz kimsesizliğine Şikâyet hâşâ gönülden uzak, lakin Gönül muhtaç yârin tebessümüne Kelamın gölgesinde geçen gece Fecir vakti kavuşturur mu yâre Yahut az sonraya miras olan ecel Gelirde gerçekleşir mi son çare |