5
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
733
Okunma
Aslında horlamam, horladığım söylenir
Rüyamda bile üç Yeikuyla boğuşuyordum
İnsan kalmak içindi 6 bin yıl önceden aldığım nefes
Birden havalandırmadan giren çılgın bir rüzgâr belirdi kulaklarımda
Tanrım, sonunda karşıma çıkmaya cüret mi ettin.
Film şeridi gibi akıyor zihnimizde
Mal gibi bilgi satıyor dedi öğrenci; kapitalistler komünistler dinistler
Tek bir gerçeği haykırdı kendini pazarlayana.
İnsanlar edep diye yırtınıyor seller heyelanlar depremler gibi
Tanrım, sen kes kuyruğumuzu; öğretmen mi haklı, öğrenci mi?
Devşiriyoruz kendimize tarihten ne kaldı ise
Kahramanlık, ölüm, diriliş, kan, sevda, aşk ve sen
Robotlar on bin tezgah altından sürülecek piyasaya seks için
Kalabalıktan kaçanlar sığınacak robot mağarasına
Tanrı şıklatacak parmağını yeniden, hoş geldin; robot bebek…
Sana güzel sözler yazamam albenili sevgili
Bir çirkin nasıl öykünebilir seni anlatmaya
Ya aslan gibi parçalar yedi aşığın, ya fısıldar, ya susar
Sen söyle hangisini tercih edersin cennetin ırmaklarına
Tanrı gibi susalım mı, şair gibi fısıldayalım mı, ya da …
İşte arkadaşım yine dinozorlar açıklama yapıyor
Bireyi köleleştirmek için zulmediyor mikrofondan
Bir isyan dalgalanıyor sayı sayan tüm sayaçlara
Kırılıyor faturalandırma yapan tüm yel değirmenleri
Tanrı, Donkişota boyun eğiyor.
Ve sen düştün umut veren gözlerinle
Sarı siyah kumral saçlarını arıyor güneş
7 rengin her lezzetini çiziyorum hazzıma
Griye gelince çekiniyorum bulutlardan
Tanrıyı; ya beyaza ya da siyaha boyayacağız yeniden
Her şiir biraz eser senden yana
Her yönde biraz seni arar şairler
Baraj kurmuşlar 22500 mgw’lık gücüme
Sömürülmeden kavuşamayacak mıyım vadilerine
Ve ikimiz yanıp buharlaşıp koşacağız Tanrı katına
5.0
100% (2)