4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1143
Okunma
Sır
Çehresi bozuk, bakışı yılık…
şımarık güneşin ardı sıra;
zifirle dolunay,
cenaze makamında ağlaşıp
hiçbir bakışı umursamadan,
terbiyesizce
sarmaşık dolaşık
sevişirken…
Kaldırımlar düşünürken,
düşünürler uyurken…
Peygamber böceğinin çığırtısından
gamlanıp,
beş paralık kalemimle
üç kuruşluk sayfaya
yol tutuyorum.
Salınıyorum odama... odamın mumlarına.
tutunuyorum! kızıl ışığa
içim geçiyor.
neden?
ben biliyorum!
mürekkebi asıyorum
kendime inat bu gece
yazmıyorum.
22.07.2008 04:14:00
Yılmaz Helimergin