Başımızda , bir düş, kutlu hayata Aşk’lanır, Düşümüzde, bir baş , kutlu davaya adanır, Yanımızda, bir yoldaş, kutlu çabaya omuzlanır, Yolumuzda, Bir düşkün, kutlu yola ayaklanır, Omzumuzda, bir kuş, mutlu yarınlara kanatlanır,
Baş döndüren düşlere, omuz veren yoldaşlar ile, Düşkünleri de kanatlandırsın o güzel kuşlar, o güzel düşlü başlar ile...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Okuyunca düşündürdü şiir beni, de; girişteki ilk kelimenin sonundaki da'nın ayrı yazılması kötü olmuş.
Derinlikli ifadeleri anlamak için kafa yormak gerekiyor. Düşünmeyi sevmeyen bir toplumda telvesi fazla bir fincan kahve gibi. Kutluyorum kaleminizi. Muhabbetle...
Ben şimdi ne yazacağım buraya. İkiniz de şiiri o kadar deşifre ettikten sonra. Ha! Söyleyin bakayım.
Neyse ben aklım erdiği gözüm gördüğünce yazayım iki satır.
Hatta tek cümle olacak ama uzun bir cümle olacak gibi duruyor. Vira bismillah...
Keşke herkesin böyle; aşkı (kutlu hayata veya bir gönüle), uğrunda başını adayacağı davası, omuz omuza yürüyeceği yoldaşı, kanatlarının rüzgarında serinleyebileceği güzel kuşları ve düşmüş bir düşkünü uzanıp elinden tutarak yerden kaldırarak doğru yolda sırtlanacağı yüreği olsa... Belki de dünya bu kadar kirlenmezdi. Ne dersin şair?
Tövbe estağfurullah :) aklıma bi şey geldi desem çarpılır mıyım demesem çatlar mıyım ? diye düşündüm dayanamadım güzel Allah'ım bilir niyetimi diyerekten çatlamayım istedim peki ne için ? :)
"Tanrım fazla demeyeyim, sen de oku yeikudaları..."
Yeikudayı ilk duyduğumdan beri aklıma hep Starwars Master Yoda geliyor :) biz bu yeikular da son mısrada hep Tanrıya gidiyoruz ya bir gülme alıyor beni :) bu 5. mısralar yeiku tesbihatı gibi oldu :) gözümde yoda :)
kamlubağayla ilgili bir yeiku yazılmıştı leylekli bir de... şit neva çekil abimin yanından... o benim... okuyan da sanır sanki çok ters biriyim, bir bardak çay 5 tl çayın da demini almadan açmam amma Tanrım fazla demeyeyim, sen de oku yeikudaları...
"Fazla tevazu kibirdendir" demişler ya hani ne doğru söylemişler...
Onun için samimiyetinden hiç şüphe etmedim ve o ince ruhlu kaleminle pek bir onure ediyorsun ve bu yorgun akşamda ne güzel bir motivasyon katıyorsun abi çok teşekkür ederim, sevgiler, sindire sindire şiirlerle berkiterek :)
Şair kime denir diye sorarlarsa bana denmez de kime denir bilmiyorum diyesim geldi. Hepimiz şu İnternet portalının potasında eriyip şekil alıyoruz işte. Hepimiz şiir düşkünü acemileriz aslında. Bu kadar işte.
Ama şunu da yazmadan gitmeyeceğim sayfandan; kendine haksızlık yapma lütfen. Çünkü Deftere düşen ender kalitede ve farklılıkta şiirlerin var. Not: Bu cümle öylesine ve seni teselli etmek için değil samimiyetle yazılmıştır.
Hızlı başladık kardeşliğimiz ama kaplumbağa hızında yürüsün isterim ki sindire sindire varalım güzelliğine...
Hay Allah senden razı olsun abi ben gelemiyorum bu dünyevinin ak-lından :) neyse ki aklımızı başımıza, şiirin manasını da en güzel salona taşımışsın :)
Dünyanın kirini hangi gökçe yürekler, hangi güzel diller ovar bilemiyorum...
Paylaşılan şeyin şiir payesi varsa da ben kendimi şair bilemiyorum, yazar da olamam ben ama "yazan" kardeşin olarak çok teşekkür ederim abi sen hep var olasan emi :)
Tövbe estağfurullah :) aklıma bi şey geldi desem çarpılır mıyım demesem çatlar mıyım ? diye düşündüm dayanamadım güzel Allah'ım bilir niyetimi diyerekten çatlamayım istedim peki ne için ? :)
"Tanrım fazla demeyeyim, sen de oku yeikudaları..."
Yeikudayı ilk duyduğumdan beri aklıma hep Starwars Master Yoda geliyor :) biz bu yeikular da son mısrada hep Tanrıya gidiyoruz ya bir gülme alıyor beni :) bu 5. mısralar yeiku tesbihatı gibi oldu :) gözümde yoda :)
kamlubağayla ilgili bir yeiku yazılmıştı leylekli bir de... şit neva çekil abimin yanından... o benim... okuyan da sanır sanki çok ters biriyim, bir bardak çay 5 tl çayın da demini almadan açmam amma Tanrım fazla demeyeyim, sen de oku yeikudaları...
"Fazla tevazu kibirdendir" demişler ya hani ne doğru söylemişler...
Onun için samimiyetinden hiç şüphe etmedim ve o ince ruhlu kaleminle pek bir onure ediyorsun ve bu yorgun akşamda ne güzel bir motivasyon katıyorsun abi çok teşekkür ederim, sevgiler, sindire sindire şiirlerle berkiterek :)
Şair kime denir diye sorarlarsa bana denmez de kime denir bilmiyorum diyesim geldi. Hepimiz şu İnternet portalının potasında eriyip şekil alıyoruz işte. Hepimiz şiir düşkünü acemileriz aslında. Bu kadar işte.
Ama şunu da yazmadan gitmeyeceğim sayfandan; kendine haksızlık yapma lütfen. Çünkü Deftere düşen ender kalitede ve farklılıkta şiirlerin var. Not: Bu cümle öylesine ve seni teselli etmek için değil samimiyetle yazılmıştır.
Hızlı başladık kardeşliğimiz ama kaplumbağa hızında yürüsün isterim ki sindire sindire varalım güzelliğine...
Hay Allah senden razı olsun abi ben gelemiyorum bu dünyevinin ak-lından :) neyse ki aklımızı başımıza, şiirin manasını da en güzel salona taşımışsın :)
Dünyanın kirini hangi gökçe yürekler, hangi güzel diller ovar bilemiyorum...
Paylaşılan şeyin şiir payesi varsa da ben kendimi şair bilemiyorum, yazar da olamam ben ama "yazan" kardeşin olarak çok teşekkür ederim abi sen hep var olasan emi :)
sağlı sollu ortalı yaptığın ataklar sevdiğim karambole boğdu ceza sahasını bu şiirde 2 kişi değil 25 kişi var... bir de Var var çimenlerin üzerinde kısa donlu koşmak ne haddime Tanrım, çal düdüğü bitsin bu maç, önümüze bakalım. Dünyevi
gözümün önüne, gözlerinin karası Gözümü yere düşürdü gönül yarası Vedaya on dördüncü yılı karalı Ayın on dördü bir akşamdı, alacalı Tanrım, dilerim onu döndürdüğün bir akşamı. Sahir
yeiku yazana yeikuda denilecek:) okuyanların zihnine sağlık sıhhat gönlüne afiyet biz kaç kişi düştük yola, 3-4-5 mi Doğada da bulunur 3-4-5 üçgeni Tanrım sen hesapsız iş yapmazsın değil mi? Dünyevi...
Bulaşıkta püf nokta önce kazanları ayıkla Kolay olur, küçükleri sona sakla, bilirim 145 parça değil kahvaltı takımı Yarın bulacağımız çayırda ballı ekmek katığı Tanrım, bunlar ev sahibinin ayıpları; o yıkasın bulaşıkları :)
Hayalimiz, yolculuğa uçuran bir halı hallarımız , üç adamın yeiku akşamları Üç vakte kadar, üç yeikuda masalı Yıldızları haberci, balıkları kısmet kahvede falları Tanrım, fala inanmadık falsızda kalamadık ahları
Bulaşıkta püf nokta önce kazanları ayıkla Kolay olur, küçükleri sona sakla, bilirim 145 parça değil kahvaltı takımı Yarın bulacağımız çayırda ballı ekmek katığı Tanrım, bunlar ev sahibinin ayıpları; o yıkasın bulaşıkları :)
Hayalimiz, yolculuğa uçuran bir halı hallarımız , üç adamın yeiku akşamları Üç vakte kadar, üç yeikuda masalı Yıldızları haberci, balıkları kısmet kahvede falları Tanrım, fala inanmadık falsızda kalamadık ahları
Kutlu hayat: cennet veya rıza makamı. Kutlu dava: hak yolunda savaşıp şehit olmak. Bir yoldaş: ekseri solcuların haksızlığa gürlemesidir Bir Düşkün: Alevilikle alakalıdır, yanılmıyorsam kökeni tebük gazvesine dayanır Bir kuş: ? burayı çözemedim,
düşlü başlar ise harikulade.. bana uyar... insanlığa türklüğe namzet ise çok çok güzel gider.
lakin yeni çağı anlatmıyor bu şiir, bir silsilei kelamdır.
1. dünya ve 2. dünya savaşından sonra değişen yönetme sanatı her bir şeyi anlamsızlaştırdı. kimin eli kimin cebinde belli değil hele bu devirde.
72 fırkadan bahsedilir 73 doğrudur mudur öyle bir şeyler vardı.. (eksik bilgi olabilir)
en güzel yol, dil, bu çağa uyan aramaya devam ...bulduğunu düşünen dostlara da bir acaba sorusu?
bu konulara girip de işin içinden çıkanı bulmak çok zor benim için..
yine de güzel bir şiirdi anlatım bakımından.. kalemine sağlık eksik olma aksi olma hep ol..
İyi akşamlar, malum mesailer nedeniyle ancak cevaplayabiliyorum ... Telefondan girilebilir pekala ama kulağıma yapışık o kara kutudan hiç hazzetmiyorum , neyse...
Siz o güzel zihin açan, sayfaya da tat veren dillerinizle hep olun ben başka bişey istemem; sohbetiniz gölgesi olsun ne büyük ihsan bana :)
Hatta Cem abinin, cümle arasında yer alan mesajı "pek görülmeyecek hoşluklar" na istinaden, küllük kahvesi, Meserret veya ne bileyim İkbal kahvelerini andıran haftalık bir yazı paylaşsak nasıl olur ?
Kime misafir olmuşsak artık kahvesinde fal; çayında misafir çöp oluruz biraz denize bakar, vapurun saatini bekleriz çay simit muhabbet ederiz belki görünür hoşluklara başka dostluklar ekleriz olmaz mı ?
yeiku yazana yeikuda denilecek:) okuyanların zihnine sağlık sıhhat gönlüne afiyet biz kaç kişi düştük yola, 3-4-5 mi Doğada da bulunur 3-4-5 üçgeni Tanrım sen hesapsız iş yapmazsın değil mi?
gözümün önüne, gözlerinin karası Gözümü yere düşürdü gönül yarası Vedaya on dördüncü yılı karalı Ayın on dördü bir akşamdı, alacalı Tanrım, dilerim onu döndürdüğün bir akşamı
"Y'nin manifestosu sayılacak o yazında bçlük pörçük edilmişlikleri isyanla haykıran Nazım ile N. Fazıl 'ı bir arada anan? Ben değil miyim Nazım ile Ziya Gökalp'i, bir arada anan Sabahhatin Aliyle, H. Nihal Atsız'ı bir arada seven ?" BURAYA KOCAMAN BİR İMZA ATAYIM.. Baş üstü gönül içre... de bu üstatların nasıl bir araya getirebiliriz??? zor çok zor... başarırız, başarız başarmak zorundayız...
*** bu şiir bireysel değil nesildaşım, toplumsal bir şiir..
uzun yazdıydım sildim...
kabul etmesem de açıklamalarını; ben çayları tazeledim.. :)) başka bir şiirde görüşürüz:))
Yeiku:
sağlı sollu ortalı yaptığın ataklar sevdiğim karambole boğdu ceza sahasını bu şiirde 2 kişi değil 25 kişi var... bir de Var var çimenlerin üzerinde kısa donlu koşmak ne haddime Tanrım, çal düdüğü bitsin bu maç, önümüze bakalım.
Eleştirim de ki sert ton sana kızmamdan değil sana yakıştıramayışımdandır bilesin, neden mi ? Çünkü sen bir Y'ce gönüllü Y'sin ve bana da hasbelkader o payayeyi ( Y' olma payı"nı veren sen, kalıplaşmış kelimelerle yorumladığın içindir teessüflerim... Sen değil misin? Y'nin manifestosu sayılacak o yazında bçlük pörçük edilmişlikleri isyanla haykıran Nazım ile N. Fazıl 'ı bir arada anan? Ben değil miyim Nazım ile Ziya Gökalp'i, bir arada anan Sabahhatin Aliyle, H. Nihal Atsız'ı bir arada seven ? O yüzden hayrete düşürdü şiir de ki analizin o yüzden sana sitemim...
Evet anlatımı güzeldi manasınaydı "yine de güzel şiirdi.." sözün malesef tam da anlatmak istediğin gibi anladım, üzüldüm yine ...
Keşke kötü olan yazanın beceriksizliği analatımın zayıflıgı olaydı da güzel olan manası öne çıksaydı.
Bir kez daha söyleyeyim ki eğer yukarıda ki bir şiir ise onu acıklamak da zul gelir şaire utanır cünkü eksik anlatımına...
Şiir mutlu hayattan bu dünyadan bahseder; yorumunda ki gibi olsa öte dünya ya da gerçek hayat, ahir falan derdi ama demedi çünkü bu dünyaydı hedefi,
Kutlu dava dedi çünkü her onurlu insanın başucu erdemi, kemalatı hukuk olmalı der ve tüm yolsuz hukusuz mutsuz sorunlu bir hayatı dava edecek bir hakkı ve onun hukukunu kendine dert ednecek bir davacıya özlem duyar; yorumun da ki gibi olsa dava değil gaza der , iman mücadelesi, cihat der bilmem ne der der vb şeyler derdi ama demedi,
Edebiyat kelimeleri kemikleştirip bölmez, o bölünmek gafletine düşenlerin naçiz edebiyatlarıdır onları öylesine bölüştüren... Ülkü, mefkure bu kelimeler doğduğunda ülküdaş dediklerin henüz yoktular bile :) Yoldaş kelimesine bir hadiste rastlarsan şaşkınlıktan düşüp bayılabileceğini düşündüm biraz önce :)
Bence insanlığın en büyük derdi düşkünlüğüdür; yani düşünceden düşmüş, düşürülmüş düşünmeyen vaziyetleri olanlar ile , düşüncesini ayaklandıramamış, hayalde kalmış eylemsizlerin kaosudur dünyamız :(
ve elbet yazanı tanıman, kaçamayacağın bir girdaptı düşüncelerinin dalgalarında en nihaye yorumun arkasında değil de hep yanında olmanı dilerim arkada kalmak hep arkada bırakır insanı yanındayken evrilebilir yönler ve yollar, saygılar
bilemedim; daha güzel irdeleyecek birini bulursan kelimeleri başım üzerine koyarım nesildaşım, o yorumu, eleştiriyi.
şair ne anlatır okur ne anlar ikilemine girmek gereksiz bence.
"yine de" kelimesi şiirin mısra ve mana sıralamasında güzelliğine idi, silsilei kelam cihetine katılmadığımdan kullanılmıştı. benim düşüncelerimi sadece "düşlü başlar" çekti ben buradan yakalandım şiire ki; orada da şair; eylemsizlik ile açıklamasında gayet teessüf ettirdi bana. ancak haklıdır. eylemsizlik gibi koyu bir girdap yoktur. her şeyin bir zamanı vardır belki, belki de o zaman hiç gelmeyecektir, kim bilir?
acı bir gerçektir ve bizim ülkemizdeki edebiyat öyledir ki; vatandaşı-yurttaş, ülküdaşı-yoldaş olarak bile ayırmışlardır. bu algıyı ülkemizdeki siyasilerin, toplum önderlerin, meydanların sözlü ve yazılı beyanlarından algılamışız kaç yıldır; kemikleşmiş düşünceler, kelimeleri bile bölmüştür. birleştirebilirsek ne mutlu.. bu tür sağ ve sol muhafazakar kelimelerin kültürü nasıl düzeltebiliriz, kendimizden başlamak icap eder, yeni kelimeler bulmak icap eder.. çok zor..
ben yorumumum arkasındayım... yazanın zihni ve kalbi dertlerini, hayalleri kadar, kelime dilinin bana yansımasıdır elbette yorumum..
vatandaş ve yurttaşı; tek kelimede birleştirebilir misiniz veya yoldaş ile ülküdaşı tek bir kelime ile anlatabilirseniz, koltuğunuzun altından geçip
yeni çay demler, cezamı çekmeye de gönüllü olurum hani... bardağı biten kaşığını bardağa vursun yeter.. :)
Üzülerek söyleyeyim ki katletmişsin şiirin manasını, ne yazık ki o şiirin hiç bir yerinde, izahatına girdiğin şeylere ait herhangi bir ibare, ayrıntı yok nesildaşım.
O yazılandan yorum diye çıkardıkların, yazana dair kendi aynanda gördüklerin,oysa bu yazanın kabahati değil...
Kelimelerin hepsi Türkçe, yoldaşı sen kendi zihninde Sol'a, Davayı da Şehadet e kelepçelemişsin oysa benim için kimseden izin almayacağım iki güzel kelime, ha bir de düşkün kelimesinde de iyice saçmalamışsın zira ordan da Aleviliğe selam çakmışım gibi ki buna ihtiyaç duymam bur da kast olunanla da selam olmaz zaten...(Alevi nefesi, güzel nefesleri açık acık yazardım yazacak olsaydım, onlara hürmetle kalben selam olsun )
Düşkün, basit anlamıyla aciz düşen, kumar düşkünü gibi anlamlarda.. Şiirde ki düşkünden kasıt, düşünceden mahrum, iradesine yenik düşen hep güzel olsun diye düşünüp sadece hayal kuran ama güzellikler için eyleme geçemeyen kişiyi kastetmiştim..
Eleştirilerin aydınlatıcı olur genelde ama bur da baya önyargıyla ( kötü yargı demiyorum ! ) yazmışsın.
Yanılmanı düzeltebiliriz ama şu sonda ki çirkinliği sana iade ediyorum ne demek " yine de güzel bir şiirdi..."
Tek güzel ve en önemli şeyi "Düşlü başlar" ı doğru yakalamışsın orda kastolunanlar da bu sayfada köteği yiyenlerden biriydi :)
Teessüf ediyorum vallahi eksik olma aksi olma çayı da kap gel yanımıza :)
İyi akşamlar, malum mesailer nedeniyle ancak cevaplayabiliyorum ... Telefondan girilebilir pekala ama kulağıma yapışık o kara kutudan hiç hazzetmiyorum , neyse...
Siz o güzel zihin açan, sayfaya da tat veren dillerinizle hep olun ben başka bişey istemem; sohbetiniz gölgesi olsun ne büyük ihsan bana :)
Hatta Cem abinin, cümle arasında yer alan mesajı "pek görülmeyecek hoşluklar" na istinaden, küllük kahvesi, Meserret veya ne bileyim İkbal kahvelerini andıran haftalık bir yazı paylaşsak nasıl olur ?
Kime misafir olmuşsak artık kahvesinde fal; çayında misafir çöp oluruz biraz denize bakar, vapurun saatini bekleriz çay simit muhabbet ederiz belki görünür hoşluklara başka dostluklar ekleriz olmaz mı ?
yeiku yazana yeikuda denilecek:) okuyanların zihnine sağlık sıhhat gönlüne afiyet biz kaç kişi düştük yola, 3-4-5 mi Doğada da bulunur 3-4-5 üçgeni Tanrım sen hesapsız iş yapmazsın değil mi?
gözümün önüne, gözlerinin karası Gözümü yere düşürdü gönül yarası Vedaya on dördüncü yılı karalı Ayın on dördü bir akşamdı, alacalı Tanrım, dilerim onu döndürdüğün bir akşamı
"Y'nin manifestosu sayılacak o yazında bçlük pörçük edilmişlikleri isyanla haykıran Nazım ile N. Fazıl 'ı bir arada anan? Ben değil miyim Nazım ile Ziya Gökalp'i, bir arada anan Sabahhatin Aliyle, H. Nihal Atsız'ı bir arada seven ?" BURAYA KOCAMAN BİR İMZA ATAYIM.. Baş üstü gönül içre... de bu üstatların nasıl bir araya getirebiliriz??? zor çok zor... başarırız, başarız başarmak zorundayız...
*** bu şiir bireysel değil nesildaşım, toplumsal bir şiir..
uzun yazdıydım sildim...
kabul etmesem de açıklamalarını; ben çayları tazeledim.. :)) başka bir şiirde görüşürüz:))
Yeiku:
sağlı sollu ortalı yaptığın ataklar sevdiğim karambole boğdu ceza sahasını bu şiirde 2 kişi değil 25 kişi var... bir de Var var çimenlerin üzerinde kısa donlu koşmak ne haddime Tanrım, çal düdüğü bitsin bu maç, önümüze bakalım.
Eleştirim de ki sert ton sana kızmamdan değil sana yakıştıramayışımdandır bilesin, neden mi ? Çünkü sen bir Y'ce gönüllü Y'sin ve bana da hasbelkader o payayeyi ( Y' olma payı"nı veren sen, kalıplaşmış kelimelerle yorumladığın içindir teessüflerim... Sen değil misin? Y'nin manifestosu sayılacak o yazında bçlük pörçük edilmişlikleri isyanla haykıran Nazım ile N. Fazıl 'ı bir arada anan? Ben değil miyim Nazım ile Ziya Gökalp'i, bir arada anan Sabahhatin Aliyle, H. Nihal Atsız'ı bir arada seven ? O yüzden hayrete düşürdü şiir de ki analizin o yüzden sana sitemim...
Evet anlatımı güzeldi manasınaydı "yine de güzel şiirdi.." sözün malesef tam da anlatmak istediğin gibi anladım, üzüldüm yine ...
Keşke kötü olan yazanın beceriksizliği analatımın zayıflıgı olaydı da güzel olan manası öne çıksaydı.
Bir kez daha söyleyeyim ki eğer yukarıda ki bir şiir ise onu acıklamak da zul gelir şaire utanır cünkü eksik anlatımına...
Şiir mutlu hayattan bu dünyadan bahseder; yorumunda ki gibi olsa öte dünya ya da gerçek hayat, ahir falan derdi ama demedi çünkü bu dünyaydı hedefi,
Kutlu dava dedi çünkü her onurlu insanın başucu erdemi, kemalatı hukuk olmalı der ve tüm yolsuz hukusuz mutsuz sorunlu bir hayatı dava edecek bir hakkı ve onun hukukunu kendine dert ednecek bir davacıya özlem duyar; yorumun da ki gibi olsa dava değil gaza der , iman mücadelesi, cihat der bilmem ne der der vb şeyler derdi ama demedi,
Edebiyat kelimeleri kemikleştirip bölmez, o bölünmek gafletine düşenlerin naçiz edebiyatlarıdır onları öylesine bölüştüren... Ülkü, mefkure bu kelimeler doğduğunda ülküdaş dediklerin henüz yoktular bile :) Yoldaş kelimesine bir hadiste rastlarsan şaşkınlıktan düşüp bayılabileceğini düşündüm biraz önce :)
Bence insanlığın en büyük derdi düşkünlüğüdür; yani düşünceden düşmüş, düşürülmüş düşünmeyen vaziyetleri olanlar ile , düşüncesini ayaklandıramamış, hayalde kalmış eylemsizlerin kaosudur dünyamız :(
ve elbet yazanı tanıman, kaçamayacağın bir girdaptı düşüncelerinin dalgalarında en nihaye yorumun arkasında değil de hep yanında olmanı dilerim arkada kalmak hep arkada bırakır insanı yanındayken evrilebilir yönler ve yollar, saygılar
bilemedim; daha güzel irdeleyecek birini bulursan kelimeleri başım üzerine koyarım nesildaşım, o yorumu, eleştiriyi.
şair ne anlatır okur ne anlar ikilemine girmek gereksiz bence.
"yine de" kelimesi şiirin mısra ve mana sıralamasında güzelliğine idi, silsilei kelam cihetine katılmadığımdan kullanılmıştı. benim düşüncelerimi sadece "düşlü başlar" çekti ben buradan yakalandım şiire ki; orada da şair; eylemsizlik ile açıklamasında gayet teessüf ettirdi bana. ancak haklıdır. eylemsizlik gibi koyu bir girdap yoktur. her şeyin bir zamanı vardır belki, belki de o zaman hiç gelmeyecektir, kim bilir?
acı bir gerçektir ve bizim ülkemizdeki edebiyat öyledir ki; vatandaşı-yurttaş, ülküdaşı-yoldaş olarak bile ayırmışlardır. bu algıyı ülkemizdeki siyasilerin, toplum önderlerin, meydanların sözlü ve yazılı beyanlarından algılamışız kaç yıldır; kemikleşmiş düşünceler, kelimeleri bile bölmüştür. birleştirebilirsek ne mutlu.. bu tür sağ ve sol muhafazakar kelimelerin kültürü nasıl düzeltebiliriz, kendimizden başlamak icap eder, yeni kelimeler bulmak icap eder.. çok zor..
ben yorumumum arkasındayım... yazanın zihni ve kalbi dertlerini, hayalleri kadar, kelime dilinin bana yansımasıdır elbette yorumum..
vatandaş ve yurttaşı; tek kelimede birleştirebilir misiniz veya yoldaş ile ülküdaşı tek bir kelime ile anlatabilirseniz, koltuğunuzun altından geçip
yeni çay demler, cezamı çekmeye de gönüllü olurum hani... bardağı biten kaşığını bardağa vursun yeter.. :)
Üzülerek söyleyeyim ki katletmişsin şiirin manasını, ne yazık ki o şiirin hiç bir yerinde, izahatına girdiğin şeylere ait herhangi bir ibare, ayrıntı yok nesildaşım.
O yazılandan yorum diye çıkardıkların, yazana dair kendi aynanda gördüklerin,oysa bu yazanın kabahati değil...
Kelimelerin hepsi Türkçe, yoldaşı sen kendi zihninde Sol'a, Davayı da Şehadet e kelepçelemişsin oysa benim için kimseden izin almayacağım iki güzel kelime, ha bir de düşkün kelimesinde de iyice saçmalamışsın zira ordan da Aleviliğe selam çakmışım gibi ki buna ihtiyaç duymam bur da kast olunanla da selam olmaz zaten...(Alevi nefesi, güzel nefesleri açık acık yazardım yazacak olsaydım, onlara hürmetle kalben selam olsun )
Düşkün, basit anlamıyla aciz düşen, kumar düşkünü gibi anlamlarda.. Şiirde ki düşkünden kasıt, düşünceden mahrum, iradesine yenik düşen hep güzel olsun diye düşünüp sadece hayal kuran ama güzellikler için eyleme geçemeyen kişiyi kastetmiştim..
Eleştirilerin aydınlatıcı olur genelde ama bur da baya önyargıyla ( kötü yargı demiyorum ! ) yazmışsın.
Yanılmanı düzeltebiliriz ama şu sonda ki çirkinliği sana iade ediyorum ne demek " yine de güzel bir şiirdi..."
Tek güzel ve en önemli şeyi "Düşlü başlar" ı doğru yakalamışsın orda kastolunanlar da bu sayfada köteği yiyenlerden biriydi :)
Teessüf ediyorum vallahi eksik olma aksi olma çayı da kap gel yanımıza :)
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.