Çağımızın güçlü devletleri düzenledikleri çeşitli zirvelerde, mazlum ülkeler aleyhinde gizli anlaşmalara varıyorlar ve bunun adına " BARIŞ İÇİNDE BİR ARADA YAŞAMAK " diyorlar... Yaşamak... Ama nasıl ?..

Şimdi yansam yeridir, pavkursam sebebisin !..
İçimdeki volkanın gazaba gelişinde,
Yerindiğim tek nokta : Maşalık türedisin !..?
Barış için özgürlük fedâ olsun öyle mi ?..
Köleliğin çağ içi gerekçesi böyle mi ?..!

O gerekçe Kırım’da sayısız Türk’e kıydı;
Kazan’da, Dobruca’da, Altay bozkırlarında
Soydaşa kan kusturan katliam planıydı;
Bala-canlar cellada fedâ olsun öyle mi ?..
Köleliğin çağ içi gerekçesi böyle mi ?..!

Düşüncem pamuklaştı yaramı sarmak için;
Sargılarımı çözüp yaramı yarmak için,
Urumçi’ye uzandı o menfur zihniyetin !..
Gök Bayrak, Kızıl Çin’e fedâ olsun öyle mi ?..
Köleliğin çağ içi gerekçesi böyle mi ?..!

Karabağ’ım kan ağlar, Ermeni’den yanasın !..
Bosna soykırımında sandım Drakula’sın !..
Çeçenistan yanarken benzin sıkan vanasın !..
Kıbrıs da "megola"ya fedâ olsun öyle mi ?..
Köleliğin çağ içi gerekçesi böyle mi ?..!

Adalar, Mekadonya, Halep Kerkük arası,
Tebriz’den Kabil’e dek göynür yürek çırası;
Hindistan Türklerinin hani, nerde sonrası ?..
Varlığım "Coni"lere fedâ olsun öyle mi ?..
Köleliğin çağ içi gerekçesi böyle mi ?..!

Müstevliye hak vermek uygun düşmez dillere;
Barış sandığın kadar yakın değil bizlere !..
Yakınlaşması bile tuzaktır gönüllere;
İç barış, dış barışa fedâ olsun öyle mi ?..
Köleliğin çağ içi gerekçesi böyle mi ?..!

Avrupa’sı, Rusya’sı, Amerika’sı, Çin’i,
Çok iyi bilmekteler : Türk’ün şaşmaz erdemi,
İlk fırsatta yıkacak zâlim düzenlerini;
O ruh da vampirlere fedâ olsun öyle mi ?..
Köleliğin çağ içi gerekçesi böyle mi ?..!

Mazlumlar ağlıyorken sabıklar kökleşemez;
Gasbedilen hakların, dökülen tüm kanların
Hesâbı görülmeden, barış gerçekleşemez ...
Misakı Milli’yi, de kırışalım öyle mi ?..
Köleliğin çağ içi gerekçesi böyle mi ?..!

Uyan eyy Ehli Vatan, oyun senin üstüne !
Barış güzel bir masal, sen gerçekçi ol yine !..
Büyük düşünmez isen hazırlan eceline !
Kendine gel !.. Er adam, düştüğü yerden kalkar;
"Ya istiklal, ya ölüm"... Hem de,
Hem de Turan’a kadar...