6
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
663
Okunma

Seni çok özlüyorum ey ela gözlü canan
Hastaların devaya olan özlemi gibi
Mecnun’un dolaştığı kızgın çöllerde yanan
Toprakların damlaya olan özlemi gibi
Dertlerini saklayıp kimselere demeyen
Günler, haftalar, aylar kirpikleri değmeyen
Kan doluşup içine dinginlik ne bilmeyen
Mahmur gözün uykuya olan özlemi gibi
Duygulu bulutların sinesinden dökülen
Dağa, ova, yaylaya yamaçlara ekilen
Mecrasında çağlarken önüne set çekilen
Irmakların deryaya olan özlemi gibi
Yaşayıp gidiyorken dünya denen kafeste
İki kapılı handa yol alırken aheste ()
Hayatın finalinde çaresiz son nefeste
Kalanların dünyaya olan özlemi gibi
Tutamayınca başa bela getiren dilin
Elinden yaşadığı kahır, çile ve zulün
Gereğince gülzara hasret şeyda bülbülün
Gül dalına konmaya olan özlemi gibi
Aydınlığın uğruna virane hanelerin
Sevdaları başında tüten divanelerin
Ateşin etrafında dönen pervanelerin
Kızgın korda yanmaya olan özlemi gibi
22.09.2020
(*) İki kapılı bir handa
......gidiyorum gündüz gece
......Aşık VEYSEL