1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
643
Okunma
çok zamandır
şarap içmek istiyor canım
ayaklarımı sarkıtıp boğaz köprüsünden
kuş bakışı görmek istiyorum
gelip geçen gemileri
motorları
kayıkları
balıkları
belki de bir şarkı söylerdim - kim bilir
-iki kadehten sonra hep yaparım-
ama bir tutam şiir araklardım kesin
elbet mırıldanırdım boğaz üstüne şiirleri
şairlere kalkardı kadehim
ve
"İstanbul’u dinlerdim gözlerim kapalı"
artık ne "bir kuş çırpınıyor eteklerinde"
ne de mavi patiskaları yırtıyor gemileri
ama
"koyun koyuna yatan çocuklar" arta arta
"koyun koyuna"lar usta
ve
yedi tepe
simitçi si
harami si
aynasızı
zindancısı
yerli yerinde
caddeler
sokaklar
it oynamış yonca tarlası
bir kasırga henüz geçmiş sanki
kimi alır
kimi satar
her şeyin bir ederi var
rantiye
şantiye
ağlayan
gülen
küfreden
şükreden
bekçi düdüğü
imdat çığlığı
her gün aynı manzara
İstanbul İstanbul olmaya devam ediyor hala
yasakmış köprü üstü
geliş gidişte öyle
kendini atarmış millet
oysa bir bilseler
her gün
aklım estikçe atar dururum kendimi
öyle bir iki de değil hani
bir ayağım Ortaköy
bir ayağım Kuzguncuk
hafifçe dokunup kız kulesine
ver elini saray burnu
Topkapı sarayı
Pera
Galata
kah ordayım
kah burdayım
gezmediğim semt kalmaz iki yakada
döner dolaşır
yine gelirim yerime
ne kadar içersem o kadar atlarım
kime ne
hiç öldüğüm olmadı atlamalar da - ama
"yaşaya yaşaya ölmek" ne demek
öğrendim o anlarda
gözümü açsam bozulacak büyü
serbest olsa da köprü
yine bozulacak
ama ben gene de
yasakmış gibi yaparım
çeker çeker kafayı
canım istedikçe atlarım
balık ekmek kaç para usta...
h.kesimoğlu
eylül 2020
5.0
100% (4)