Sevmek,
Ağustos sıcağında debisi yüksek,
ırmağa atlamaktır.
Bütün olasılıkları bir kenara iterek,
boğulma ihtimali dahil.
Benim doğduğum coğrafyada ölmek kolaydır,
bir tek söze, bir çift gözede ölünebilir.
Kimse görmesin diye cambaz gibi atlayarak,
kalbin payitahtında yer kapıp,
krallığımı ilan ediyorum.
Anayasa da kim oluyor,
ben seni yasa dışı seviyorum.
Hiçbir ülkenin yönetim şekli,
gülen kahve gözlerinden daha güzel değil.
Cumhurbaşkanlığı Hükumet sistemi dahil.
Öyle ki, seni sevdiğim yüreğimde taht kurmuş
Oysa bir kartal olabilirdim doruklarda,
gökyüzüne dik bir açıyla avın üstünde uçan.
Ya da idealleri uğruna savaşan,
bir savaşçı olurdum.
Şimdi coğrafya dersinde etrafını
duvarlar örüyorum.
Kimse girmesin diye gözlerinin karasına
Kaç meridyen uzaktasın bilmiyorum
Oysa içinde olmadığın her cümleyi siliyorum,
yeniden seni yazıyorum.
Yüreğim savaş yerine döner,
hasret biçerim ince ince
sonra gamzelerine düşer uyurum.
Mutluluk anlıktır, acılar sonsuzdur bilirsin!
Öfkenin zirve yaptığı zamanlarda bile,
konuşmalıyız.
Dil ayrımı yapmadan sevmeliyiz
Anlamadığımız dilden şarkılar dinlemeliyiz
Lisanın da önemi yok,
çünkü hiçbir lisan,
gülen gözlerinden daha güzel değil.

7 Ağustos 2019
Hüseyin Taşdemir