3
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
1065
Okunma

Elemin en koyusunu içimde hissederek dönüyorum buralara… Yaralarım, yüreğimin en derinlerine üşüşmüş… Kemirir kızgınlığından kızıl kanımı…. Gecelerin kasvetinde yanık ezgiler dinliyorum artık… Gözlerimin feri tükendi, göremiyorum yapılan kötülükleri, zulümleri… Tekrar güzel günleri görür müyüz bilmiyorum… Çocukların güzel sesleri kulaklarımızda çınlar mı yeniden bilmiyorum… Umut yeşerir mi tekrar içimizde… Bilmiyorum işte… Yine de bekliyorum… Yine de…
Sabırla eğrilmiş boz renkli taşların
Arasından geçtim koşarak dün,
Önümde koca bir boşluk vardı
Arkamda ise yıkılmaz sandığım dağ.
Önlenemez yükselişin eşiğinde
Aradığım bir şey vardı huzursuz,
Sanki çok güzel, sanki duru sakin
Sanki dipsizdi yüzeyde görünen.
Geçtim acıtan mor dikenlerden
Geçtim ateşli kızgın kor çöllerden,
Geçtim hayatın durgun kıyısından
Issızlığın sesi boza pişirdi ensemde.
Sıkıntının kahveye dönüşen renginde
Soluklanmak üzere durdum bir an,
Gökyüzünün derin yalnızlığını seyrettim
Parlak güzel çiçekler hissettim içimde.
İbrahim Soyalar
5.0
100% (16)