Gün olur terk edip, yaban elleri,
Kaçıp geleceğim, sabret sevdiğim.
Çığ düşüp kapatsa, bütün yolları,
Açıp geleceğim, sabret sevdiğim.

Köze koyduğun çay, almadan demi,
Kimseler görmeden, dahi gölgemi,
Çifte kumrulara, bir avuç yemi;
Saçıp geleceğim, sabret sevdiğim.

Melesin koyunlar, kuzular coşsun,
Boy atsın başaklar, yılkılar koşsun,
Yıkılsın köprüler, dereler taşsın;
Geçip geleceğim, sabret sevdiğim.

Uzaklardan çeker, şirin sözlerin,
Davettir gülüşün, cilve-nazların,
Her şeyi bırakıp, ela gözlerin;
Seçip geleceğim, sabret sevdiğim.

Sen yokken can harap, durmadan inler,
Gönül bu, ne kanun, ne ferman dinler,
Dönmemek üzere, büyük yeminler;
İçip geleceğim, sabret sevdiğim.

Bırak endişeyi, yorma kafanı,
Bozma moralini, sürdür sefanı,
Ölümden kim korkar, beyaz kefeni;
Biçip geleceğim, sabret sevdiğim.

Yetişip vuslatın, son kervanına,
Ortak olmak için, heyecanına,
Varmam gerek bir an önce yanına;
Göçüp geleceğim, sabret sevdiğim.

Biter elbet firak, çektiğin çile,
Bülbül, şarkı söyler iken al güle,
Ak bir bulut gibi, turnalar ile;
Uçup geleceğim, sabret sevdiğim.

26.06.2020
Muhittin Alaca