Demir kıymıkları kazırken ruhumdan
Severken yoksul yokuşu ağır ağır
Şımartırken kızıl saçlı sünepeyi
Sen boylu boyunca uzan yatağa







Kamburuna hasret kuytularda
Derisi köpek dişleriyle yırtılmış
Susuz gölde aç balıklar gibi
Geç kendinden kızılcık karasıyla






Körpe kızların sahte tenlerine
Yasadışı işgalden mahkûm ettim seni
Sevişken ruhundaki illegal sürgüne
Ölümsüzlüğün adını kazıdım şimdi






Sırtımın oluklarından süzülen can
Mevzide unutulmuş deli mermidir
Son vuruş karanlığın yedi ceddine
Ay’ın zulasında bade Allah kerim






Sağır kapı sesleri pataklar habire
Muzur dikenlerin üzerine serilmiş
Göğsüme yaşam bulutları sağıyorum
Arşın arşın yollar karış karış dilimde

Gerçek yokluğa çifte kavrulmuş
(Sefası olsun!)
Âlemi ısıtan Güneş, doğmaz kendine…