Alınca küstüler sormayın bana
Fazladan degeri veriklerim hep
Kayboldular nerde lazım olunca
Dağ gibi ardında durduklarım hep

Gururu kibiri sonunda yendim
Ön yargı dağından aşağı indim
Yanlış tanımışım şimdi öğrendim
Affedin siz beni kırdıklarım hep

Özürüm var ise özür diledim
Kötüleri tek tek zaten eledim
Dert ile inledim, dertli meledim
Sesimi duyanlar yerdiklerim hep

Yüzüme güleni dostum bildiğim
Ufak tefek hatasını sildiğim
Yarasını sarıp, merhem olduğum
Yara açtı yara sardıklarım hep

Gönlümle gönlüne taşındıklarım
Her işine koşup aşındıklarım
Hakkında hep iyi düşündüklerim
Hayel yıktı hayal kurduklarım hep

Ben kuralım, ananeyim, töreyim
Kime güveneyim kime sorayım
Ben nasıl varıpta selam vereyim
Beni yordu gönül yorduklarım hep

İçimde bir kuşku yada vesvese
Çıkardım kendime hatamdan hisse
Bir çogu gelmedi, sebep ne ise ?
Zor günde yardıma vardıklarım hep

Asillerin işi sözünde durmak
Kalleşe yakışır sırtından vurmak
Bu kadarmı zormuş bir hatır sormak
Hiç hatır sormadı sorduklarım hep

Hep şüpheyle baktım hatırım sorsa
Üzülürler beni bir mutlu görse
Emmim dayım eşim dostum kim varsa
Sırttan vurdu sofra serdiklerim hep

Kul Hızır’ım bunca gönül yorduğum
Nefret dolmuş bütün sevgi ördüğüm
Kanımdan canımdan diye gördüğüm
Görmez olmuş beni gördüklerim hep
Görmez olmuş bak sen gördüklerim hep

Nuh Ali Berk
(Kul Hızır)