0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
627
Okunma
MESKEN ÇOCUKLARI
İlk bize uğrardı güneş
sabahın serinliğinde,
Uludağ’ın ardından.
Kenarındayız Bursa’nın
doğuya bakarsanız.
Kekik kokardı kuş cıvıltıları
okul yolunda sabahleyin.
Ders yapardık koşardık
Koşardık,
Uludağ’a doğru,
kayaların arasından
…hiç durmadan.
Dertli kaplumbağa, çılgın çekirge,
sivri kirpi, yeşil kuş
arkadaşımız, dostumuz.
Oynardık güneş batana dek
hiç yorulmadan.
“Beni unutmayın ha!” derdi lodos
sert sesiyle
boğazdan bize doğru.
“Şimdi eğlence zamanı!..”
“Hadi uçur bizi göklere…”
Ellerimizi açarak
“al kollarına…”
Yoktu televizyon pek kimsede 70’lerde.
Elektrikler kesilmiş ne fark eder
pilli radyo yeter bize
yurttan sesler korosu.
Gaz kokusu sarardı odamızı
lambanın puslu ışığında
ödevlere daldık biz,
on arkadaş birlikte.
Çatıdan kopan tahtalar
evimiz olurdu bizim.
Sefa yapardık içinde
yağlı ekmeklerimizle.
Lakin;
Kısa sürerdi sefamız,
bakardık tahtalar yok.
Telden araba tek oyuncağımız
naylon ayakkabılar bayramlık.
Dayımın armağanı “kamyon”.
Oynardım akşamlara dek,
toz toprak içinde.
Müjdeler olsun…
Öğretmen Hasan Babam televizyon aldı.
Unutmayın ha!
Bütün mahallenin çocukları
Bu akşam çizgi film var.
Hep birlikte bizdeyiz…
Ne çok severdi kar bizi.
“Bozzza boza…”
Eldivenler fora,
…hurra dışarıya
Bir sürü kardan adam.
Kayardık asfaltın buzunda,
sokak lambasının altında, merdiven tepesinde.
Sırılsıklam pür neşe…
Kır cömert, Uludağ hazır.
Kekik, ıhlamur, kestane, alabalık.
Buz sularda yıkandık
Kaplıkaya Boğazında
çıplacık…
Yeterdik biz bize.
Ayşe Nine, Hanife Teyze, Hasan Öğretmen
çok şey öğrendik sizden.
Huzur içinde uyuyun…
Kardeşlerim,
arkadaşlarım,
dostlarım,
sağolun varolun, sevgi dolu
Mesken Çocukları.
Vedat VERMEZ
01 Şubat 2007