Derin bir nefes
Ciğere hiç bu kadar naz yapmazdı
Buram buram tavşan kanı çayın yanında
Bilmem kaç efkârı ters yüz eden yüreğin
Şöyle afili bir şarkının sözlerine maya eder mi
Ağza dolanan efkâr şarkılarından kalma
Dişlerin arasına sıkışmış kürdan bilmez kederleri

Çile buhurdanından ciğerine çekme demem
Yok, çekeceksen çek
Ama sonrasında oku da üfle
Laneti değil de Hayyam’dan bir iki beyti
Madem zehir kaplar ciğerleri
O zaman hasret şarkılarının tam yeri
Belki de şairi unutulmuş bir gazel yakmanın sırası
Çekeceksen çek
Yetim nefesleri boğan kül renk bulutları değil de
Akdeniz şarkılarına bulaşmış
İstif bozmaz çileleri, ciğerden çıkmamasına çek

Hicran sofrasında şimdi meltem avlamanın zamanı
İstediğin kadar olta salla kardeş
Eline geçen garip bir yolcunun
Sevda yollarında deldiği ayakkabısı olmasın
Salla geri deryaya, ummana
Ondan bizde çok var
Ateş lâzım mı
Külhanın nidası zaten yürek yakardı ya
Sormak ayıp olmasın kardeş
Görmemişim sözlerindeki isyan bulutunu
Bir de
Şaraba yatırılmış tütün çekmek
Hasiyetsiz bir yâri sevmek gibiydi
Hani ikisi de ciğer çürütür ya
Derin bir nefes hiç bu kadar ömür sökmemişti

Geceyi bulunca gözlerin
Efkâr sözlerinden sonra esnemek âdet miydi
Birkaç damla gözyaşını uykuya verirken
Sabaha dek kaç çile akıl ülkesinden sınır dışı edilirdi
İltica bilmez bu aşk dediğin

Karşılıksız sevdan tütünün
Dizginlenemez hıncın Şam kâğıdınsa
Sigara yasak hemşehrim
Bu sendeki ciğer bırak hoş yâr kokusu bilsin
Nida et
Nara at
Firar eylesin yüreği tutan efsunlar da
Ciğer yakma, gel buradan yak
Kubbealtının mangalını
Savur bir dem meydan yerinin tozunu
Sen bana bakma
Ben şiirimi tellendire tellendire söylerim
Baktım hecelerden izmarit kokusu geliyor
O zaman bir sonraki şiire dek sözü şimdi keserim

Ali Rıza DUMAN