dur gafil dur
bırak şu gafleti eni sonu öleceksin
şahta padişahta olsan bir kefenle gideceksin

gör de bir bak ki

fani bir alemin içindesin
aldanıyorsun güle sen bülbül değilsin ki
hiç görmedin mi kaç kez ölüşü oluyor aşıkın

Ferhat’ı da sen hiç duymadın mı
yada bu fani aşkın da bir kazmayla bittiğini

sordun mu ki
sen ilahi aşkı

akıl ve bir nizam vardır
bu mülkün sahibi de sen değilsin ki
nerede görülmüş bir bekçinin o mala ortak çıktığını
ömür biter mal da mülk de kalır
anla artık kara toprağının seni beklediğini

hiç ölçtün mü kaç arşınlık yer kaplayacağını
veya kaç kuruşluk hayır hasenat taşıdığını
elin boşsa heyhat ki heyhat

hiç sordun mu
ilahi aşkın varlığını

telafisi olmaz dönüşü olmayan yolculuğun
münkir ve nekir bindi mi sırtına
hey hatlarında boşuna
hayat seni değil sen hayatı yönetecektin

hesap terazisi kurulunca son pişmanlık da nafile
çılgınlıkların örttü oldu aklının ermesine
Hanya’yı da Gonya’yı da şimdi gördün mü

sahi hiç sormuş muydun
ilahi aşkın varlığını

şu alemde oynadığın kaç kuruşluk oyundu
nice sefilliklerin içinde de boğuldun
kahrolası nefsin seni yok saydı
türlü türlü günahları da sen bohçaya doldurdun

seni günahlara bulaştıran hangi aklın hikmeti
kör değildi ya gözlerin
sana Hakkı hatırlatmayan da hangi gönlün illeti

sahi sen hiç duymamış mıydın
ilahi aşkın tek kurtuluş yolu olduğunu...


AZAP...(Kadri Atmaca) 01.06.2020