42
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1422
Okunma


eskide ne var dön bak
elinde kalandır yaşamak
hep bir tekrar hali işte
şu dilimizdeki zehirli tat
arının balındanmış acı
ey haline tuş olmuş yiğit
kimsesizliğimsin benim
zerresi yüzünden
yedi veren gül kokusu
bahara ayrılık bulaştırdı
kainatı sarınca huzur
darbe üstüne darbe indirir
sırrını ele veren ayna
kimi sevsem ‘’ o ‘’ ölür
kim çalar neden sonra
gecenin kapısını bir viranede
gücü olan tutar götürür
mazlum denenin yakasını
ya sonra içinden çıkartmazsa
Yusuf’u kuyu Ay’ı su
demem o ki kainat duysun
en son mutlu olduğu yere
dönmeyen ahmaktır