Kalmış gencecik yaşta, gariban yetimiyle
Şehit haberi gelmiş,yine de bekler posta.
Gece erken yatarlar, güneşin batımıyla
Bulgur aşı içerler,beraberce bir tasta

Severek evlenmişti, aşık olup erine.
Yarım kaldı mutluluk kızmıyor kaderine
Bundan sonra kimseyi koymaz onun yerine.
El açıp dua eder, garip gönlü hep yasta.

Başlar geçim kaygısı,hayat yolu pek çetin
Oğlunun geleceği, elbet sırada ilkin
Çok kazanmak gerekir okul masrafı için
Kış günü ne yaparlar oturulmaz terasta

Ateş düştüğü yeri, yakarmış derler ama
Küçücük bir yırtığa, vururlar ufak yama
Yaptıkları gösteriş, hepsi de göz boyama.
Balta kesmez buz olur fakire Ağustosta.

Bu öyle bir ateş ki,küllenmeyen bir hardır
Yürekleri dağlayan,dayanılmaz bir kordur
Kalbindeki acıyla, yaşamak ne de zordur.
İnsan böyle yalnızken ihtiyaç duyar dosta.

Adaletsiz dünyada,ne çekerler bilinmez.
Havanda su dövülür, bir teselli bulunmaz
Düşündükçe bunları,asla mutlu olunmaz
Ruh sağlığı bozuldu, inanlar hepsi hasta.

Yıllar sonra bakarsın,şanlı bir asker olmuş.
Ay yıldızlı bayrağın aşkıyla görev almış
Şehit babanın ruhu,göklerden ona gülmüş
Sunmuş anacığına,beyaz gülden bir deste.

Ülkü Ahıska
Fonresmi kendi çalışmam