0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
826
Okunma

O ne bakış ne cüret sanki savaş meydanı;
Gözündeki mavzerle vurduğun yetmedi mi?
Yanağımdan yaşları damarımdan son kanı;
Dökerken senin için yorduğun yetmedi mi?
Her katil geri döner cinayet mahalline;
Suçlusu değil gibi bakarmış ahvaline;
Dil ucuyla son defa “oh” diyorken haline;
El-âleme kim diye sorduğun yetmedi mi?
Düşmanıma gösterip güldürdün ya tamam da;
Bir lokmalık sevdamı böldürdün ya tamam da;
İçimdeki çocuğu öldürdün ya tamam da;
Kollarımı kırk yerden kırdığın yetmedi mi?
Güngörmemiş acıyı bahşederken gözüme;
Nasıl baktın nasıl sen utanmadan yüzüme;
Bir değmezin başını yatırırken dizine;
Yaramı tuza banıp sardığın yetmedi mi?
Hani ben gel dedikçe uzaklara kaçarak;
Göğe mi erdi başın gözyaşımı saçarak;
Gölgesiz sokaklarda gölgene el açarak;
Muhannet kapısına vardığın yetmedi mi?
Rabbim sana verirken son mezar taşlarını;
İndirmişsin göklerden yerlere kaşlarını;
Timsah olup dökerken sahtekâr yaşlarını;
Başımda eller gibi durduğun yetmedi mi?
Vardı ya hayallerim emanet tuzla buz’a;
Katlanmak intihardır hasret denen huysuza;
Dayanırken dertlerim tekmil doksandokuza;
Yüz idam sehpasını kurduğun yetmedi mi?
Ali ALTINLI – 17.05.2020
Saat: 22:46
5.0
100% (2)