Bağışlayın Hakim bey birden çöktü rehavet.
Gözlerimin içinden davacıyım Hakim bey.
Diyorlar ki sonunda yiyeceksin müebbet.
Kenarından ucundan davacıyım Hakim bey.

Neler yaşatıyorlar, bunlar nasıl hallerdir?
Allah’ı bilmezler mi, bunlar nasıl kullardır?
Bunlar şeytan mı cin mi bilemedim yıllardır?
O şeytandan o cinden davacıyım Hakim bey.

İnsan kendi yurdunu, el aleme satar mı?
Garibana, yoksula kaşlarını çatar mı?
Saymakla bitmiyorlar, anlatmaka biter mi?
Bilmem daha kaçından davacıyım Hakim bey.

Düzelmiyor bu ahval, işte tas işte hamam.
Burada evraklarım işte hepsi tas tamam.
Gölgeleri olmasın başka ihsan istemem.
Bunların gölgesinden davacıyım Hakim bey.

Hepimiz yorgun düştük bedenlerde cansızca.
Genlerle oynuyorlar utanmazlar arsızca.
GDO’ dedikleri can alıyor sessizce.
Yediğimiz besinden davacıyım Hakim bey.

Yalan yanlış haberler içimizde bir acı.
Hep aynı teraneyle daraldı geniş açı.
Bu gidişler bu durum söyleyin kimi suçu?
Şu boyalı basından davacıyım Hakim bey.

İnan bunların yoktur ne imanı ne dini.
Telef ettiler bizi usandırdılar canı.
Ağız dolusu küfür ne kafı var ne sini.
O kaflardan o sinden davacıyım Hakim bey.

Fukaranın, fakirin inciri ocağında.
Hep bana hüp banacı, göbeği kucağında.
Etler dolup taşarken, kolunda, bacağında,
Haram yiyen tosundan davacıyım Hakim bey.

Derdimi anlatırken, ezberleri bozarım.
Bazen akıllı olur bazende çok tozarım.
Arzuhalim bitmiyor, yazarım ha yazarım.
Şu konu şu esinden davacıyım Hakim bey.

Enerjimiz kalmadı inan olsun gülmeye.
Ramak kaldı Hakimim saçlarımı yolmaya
Kes cezamı neyleyim, içine dert olmaya.
O alaycı sesinden davacıyım Hakim bey.

Kul Fikret’im yanarım, dağları sardı ahım.
Ta fizan ellerinden duyuldu şu eyvahım,
Uzun uzun anlattım, eğer suçum günahım,
Yoksa senin açından davacıyım Hakim bey.

Mehmet Fikret ÜNALAN
12 Mayıs 2020 Saat 00.05
Karantina günleri
Güzelçamlı/Kuşadası