Göklerde süzülüşün özgürlüğün adıdır.
Çocuğun ellerinde kuruldun mu uçurtma?
Senin o salınışın herkesin muradıdır.
Bayraktaki allara sarıldın mı uçurtma?

Bu hilal bu yıldızın kar beyazı akında.
Buğday başaklarının yükseldiği ekinde.
Sonsuzluğun gizemi gül açarken yükünde.
Kaybolan adalete darıldın mı uçurtma?

Taş atanı çiçekle donatıp taşlıyorken.
Hayalinde onurla yaşamı düşlüyorken.
Şiirlerde barışı konuşup işliyorken.
Sende mahkemelerde soruldun mu uçurtma?

Çocukluğumdun madem, bu bahar neredesin?
Denizler seni bekler, de hangi karadasın?
Mavinin üzerine kan düşen yaradasın.
Zalimin rüzgarında, kırıldın mı uçurtma?

Yıllar boyu havanın rengi gibi koklandın.
Rüya rüya üstüne her geceme eklendin.
Aradım bulamadım, maziye mi saklandın?
Yoksa başka ellerde görüldün mü uçurtma?

Gökyüzünün ruhunda adın işli sedefle.
Yolumuza ışıksın varacağın hedefle.
Desem kanatlanalım senin gibi keyifle.
Söyle sende ben gibi yoruldun mu uçurtma?

Yılmadan bayrak açtık özgürlüğün yolunda.
Rengin sıla kokuyor hasretliğin dilinde.
Özlüyoruz unutma seni gurbet elinde.
Şu bizim diyarlardan sürüldün mü uçurtma?

Kimler kırdı dalını, tasan kimin cevrinde.
O dik duran edanla, sembol olan tavrında.
Hırsızın, uğursuzun, eşkiyanın devrinde.
Ölüp ölüp de yine dirildin mi uçurtma?

Kul Fikret büyümedi, tadı elma şekeri.
Plastik arabamın halen döner tekeri.
İnan özlüyor seni yüreğimin akarı.
Sen hiç balla, şekere karıldın mı uçurtma?

Şeytan yine azapta, koru güçlü dengeni.
Atlantikte beklerken o bermuda üçgeni.
Kurtul bağlı ipinden, kuşlar kıskansın seni.
Neden konuş muyorsun vuruldun mu uçurtma?

Mehmet Fikret ÜNALAN
07 Mayıs 2020 Saat 15.40
Karantina günleri
Güzelçamlı/Kuşadası