3
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1182
Okunma

Sabahın köründe
Yataktan fırladığım gibi
Sokağa çıkacağımda
Anne engeliyle
Kalıyorum olduğum yerde...
Önce kahvaltı etmeliyim
O, doyduğuma karar verene kadar
Alelacele bir şeyler atıştırıp
Kulağımda annemin tembihleriyle
Kapı önünde duran tokyolarımı
Geçirip ayağıma
Canhıraş atıyorum kendimi sokağa...
Koşuyor, koşuyor, koşuyorum
Koştukça annemin sesinin hızı
Kesiliyor kulaklarımdan
Yavaş yavaş azalırken
Duymuyorum artık...
Acelem var
Buluşma yerine gidiyorum
Koşuyorum merak içinde
Benden önce gelen olmuş mudur diye...
Yok, kimse gelmemiş
Yine ilk gelen benim
Nefes nefeseyim
Daha nefesimi düzeltemeden
Birer birer geliyor arkadaşlarım...
Benim heyecanım kadar
Onlarda heyecanlı
Konuşmalar, meraklı sorular
Bir uğultu halinde sarıyor bizleri
Sorulara verilen cevapları
Dinleyende yok aslında.
Toplanınca bir araya
Bırakıyoruz kendimizi
Çayır, çimenin,
Börtü, böceğin gizemli ortamına...
Akşam duymuştuk annemlerden
Kırk bir çeşit ot toplayacaktık
Elimizde torbalar
Bir müddet sonra
Gördüğümüz bu otu almış mıydık?
Diye önümüze döküyorduk torbayı
Aynı ot çıkmazsa zafer bizimdi
Topladığımız ot sayısı çoğalmıştı
Eğer varsa sonu hüsran
Git, gez, dolaş aran aran...
Biraz oyun oynamayla
Biraz çimenlere uzanıp
Bulutlara verdiğimiz şekilleri anlatmakla
Acıkınca evden getirdiğimiz yiyecekleri paylaşarak
Güle oynaya ettik akşamı
Toplayamayanlara da yardım ederek
Toplamıştık kırk bir çeşit otu
Şimdi eve gitme zamanı...
Kırk bir çeşit otla yıkanmak için
Yakılmıştı banyo sobası
Sular kaynıyordu fokurdaya fokurdaya...
Yaşadıklarımızı büyük bir hevesle
Anlatırken annemize
En güzel elbiselerimizi giyip
Yine atmıştık kendimizi sokağa...
Hatice teyzenin bahçesi toplanma yeri
Işıklandırılmış, masalar sandalyeler düzenle dizili
Üstünde annelerimizin hazırladığı
İkramlıklar yenilmeye hazır
Arka fonda müziğin tınısı ayaklara veriyor ritim ayarı...
Ye iç oyna istediğin gibi
Kahkahalar bulaşıcı olsa gerek
Herkesin yüzünde alıyor yerini...
Bense sabırsız,
Ben heyecanlı,
Ben çok meraklı...
Saat tam on ikide
Herkes evinin bahçesinde
Gül ağacının altına
Çizecek dileğini
Toplanılan beyaz taşlar cebimizde.
O güle ip bağlayacağız
İsteklerimizi yazıp
Bir kâğıda tam altına gömeceğiz...
Yakılan ateşten atlayıp
Halaylar çekip, türküler söyleyeceğiz...
Sonrası;
Sabır demek
Beklemek demek
Yakılan ateşten
Atlamaya sıramın gelmesi gibi
Beklemek, beklemek
Gerçekleştiğinde hatırlamak için
Beklerken unutmak...
Sonrası;
Yorgunluktan uykumuz gelince
Anne ve babamızın yanına gitmek
Babamın kucağına çıkıp
Başımı göğsüne dayadığımda
Konuşulanları duymak...
Üç insanın
Üç genç yüreğin
İdam edildiği
Gerçeğiyle yüzleşmek...
Çocuk yüreğime çok fazla gelmişti
Gülerek başlayan günüm ağlayarak
Son buluyordu...
O günden beri
Her
Beş ve altı mayısta
Tıpkı şarkıda dediği gibi
‘’Yaprak döker bir yanımız,
Bir yanımız bahar bahçe’’
05-06.05.2020______Seher_yeli
Seher Zerrin Ceviz Aktaş
5.0
100% (5)