Şu Mezar
Şu Mezar
Tanrı neler yaratmış biz kullar yesin diye. İstesek de sayılmaz, hepsi beleş hediye. Ne tükenmez nimetmiş, bitmedi yiye yiye, Ballara doyamadan şu mezar beni yuttu. İki kapılı hanın girdim ilk kapısından, Murad aldım varından, çalıyla çırpısından. Ne verdiyse yetmedi, istedim tapusundan, Mallara doyamadan şu mezar beni yuttu. Dünyada bir kız sevdim: unutulmaz düşleri, Kıvrım kıvrım saçları, kalem gibi kaşları. Benim için gözünden akıtırdı yaşları, Kollara doyamadan şu mezar beni yuttu. Devşir devşir tükenmez yeryüzünün gülleri, Kuşları hoş ötüşür, her gün eser yelleri. Daha tamahım kaldı, lâkin bekler salları, Pullara doyamadan şu mezar beni yuttu. Çok hayâllerim vardı, yarın yaşârım dedim, Yapacak çok işim var, daha koşarım dedim. Bir baktım ömür bitmiş, ’eyvah hemşerim’ dedim, Yollara doyamadan şu mezar beni yuttu. Mehmeh Semercio |