0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
496
Okunma

Şiir tutsun yakandan şarkı vursun yüzüne;
Kemanlar içli içli adını sayıklasın…
Eğer hakkım kaldıysa o da dursun gözüne;
Ver eline pirinci falcılar ayıklasın…
Masandaki kadehler elini ovalasın;
Çözemedim yıllardır bu sevdanın tezini…
İçmeyi bilmeyeni peynirler kovalasın…
Halaya duracakken al şu mutfak bezini;
İki adım ileri üç adım geri misin?
Devirdiğin çamların var mı haddi hesabı;
Melek misin şeytan mı yoksa bir peri misin?
Seni yazan sayfanın kayıp olmuş kitabı…
Başıma bela mısın yoksa büyük hediye;
Ne vakit başbaşayız aklın fikrin boğazda…
Ulan sildin süpürdün zıkkımın kökünü ye;
Yine doldu kartlarım yine kaldık ayazda…
Telefonlar kapalı mesajlara cevap yok;
Bir babası var gardaş dallas’ta ceyar gibi…
Senin gibi gacıya söylenecek hitap yok;
Yine kaldık ortada soyulmuş hıyar gibi…
Ayrılalım dedim dün abime derim diyor;
Başımda bir püsküllü git derim yamacımda…
Uymadı gönül işte “Ya Allah Kerim” diyor;
Ne zaman şükür desem dikilir başucumda…
La bu nedir arkadaş bu ne düğün masası;
Dedim demez olaydım gördüm beni asarken;
Tövbe olmaz inşallah mendeburun şakası;
Uyandım ya nikâhta ayağıma basarken…
Ali ALTINLI – 04.05.2020
Saat: 00:19
5.0
100% (1)