0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
762
Okunma
Yokuşları görmedin sen evlat
Bizim köyde ne kadar çok yokuş var
Kimisine rahattır, batar sefaat
Kimisine yavandır, anlamsızdır hayat
Kimisine mutluluk diye uzatılan çöpteki ekmek kadar bayat.
Sen değil misin evlat ..beni bu kadar çok üzen.
İki parçaya ayırır gün geldimi seni kasabın
Keskinliğini sormaz elindeki masadın
Derler ya!
Tekmesi hoş olmaz kahpe atın
Bizi sorma oğul.. tökezledik .
Aynı yollarda kemençe çalanları göreceksin
Dilencinin avucundaki kuruşun aynasında
Gittiğin şehirlerde güneşle birlikte söneceksin
Öyle ki,
Moloz yığınlarının arasında ışıldayan gözün
… Heyhat
Oysa her adımının ötesinde kabahat
Ben gidince duyarsan eğer acı fiğan feryat
Kördüğümlerle baş başa kalınca
Kaybettiğinlerin değerini anlayacaksın evlat..
Sonunda sivrisinekleri silkeleye silkeleye
sende yanaşacaksın usulcana iskeleye
Ne tövben işe yarayacak, ne de özürün
Kroşeleri yedikçe öğreneçeksin hayatı
Sağlı sollu
Sende bitireceksin bu zaman tünelinin ucundaki yolu
Anlayacaksın hayatın ne demek olduğunu
Benim anladığım kadar
Senin bilmediğin kadar.