12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2051
Okunma

Ara sıra bir rüzgâr geçer içimden,
Yokluğunun buruk lezzeti dolanır dilime
Ayaklarıma bir hasret dalgası vurur
Ara sıra bir rüzgâr geçer içimden
Dünyamı uzaklara savurur, savurur…
Ara sıra bir serçe konar pencereme
Ellerim yıldızlara takılı kalır
Gözlerim sisler içinde nemli, dalgın
Yollara bakakalır umutsuzca.
Ara sıra ölümüm geçer aklımdan…
Oturup kimsesiz ellerime ağlıyorum
Yokluğunla boğuşurum günlerce
Islak pencerelerde gölgen olmalı diyorum
Diken batıyor gözbebeklerime
Uykusuz gecelerde başımı alıp gidiyorum…
Her akşam hayalin gezinir penceremde
Yağmurla birlikte aklıma sen gelirsin
Her akşam bir daha kanar bu yara
Her akşam yeniden tazelenir dertlerim
Çaresiz bütün pencerelerde seni beklerim…
Sapsarı güllerde beyhude bir yalvarış,
Beyhude bir yankı dolanır ara sıra…
Bir çığlık sesi duyulur ta uzaklardan
Bir umutsuzluk seni alıp götürür
Ah! Bu ayrılık beni her gün yeniden öldürür…