Zahera bu yarada çiçekleniyor sabır
Filizleniyor hayat küllenen bohçasından
Kil tablette yanıyor şarkımız satır satır
Uzadıkça güneşe bir bengisu bir volkan
Toprakta can arıyor bu inkisar bu hüzün
Sarkarak saçağından şirpençe ömrümüzün

Bir beyaz murat gibi kanarsın bu yarada
Bilirim ki zahera hasretin soylu davam
Taş kemerli köprüde,kilisede,havrada
Tarrahın elleriyle kubbeden sana baksam
Soğuyacak bin yıllık sözleri nakkaşların
Mimarların beynine gem vuracak kaşların

Zahera bu yarada kabuktur çocukluğum;
Uzak dağ köylerinin baharat kokusudur
Sonbahar yağmurunda buruktur çocukluğum
Gaz lamba ışığında heyelan korkusudur
"Esmer ekmek ve havyar garipliği gözlerin
Işığıyla çekilir suları denizlerin"

Yakar Ağrı dağını bu yaranın şulesi
Mako kayalarından bakıp bakıp her sabah
İsfahanda sivuse,Re’yde tuğrul türbesi..
Eynime şahit giydim alp arslanı bismillah!
Doğrulup söz ediyor kefenin zulasından
"Esselamu Aleykum Malazgirt kal’asından"

Emin çlkli