0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
584
Okunma
FİKİR ZİKİR ÇİLE HİLE FİLE
Söz insanı ele veriyor anla
Dervişin fikri ne zik’ri de odur
Hedefe varılmaz yalan dolanla
Boş ise kafanı bilimle doldur!
Sanma herkes deden sakalı olan
Sanma namuslu hep kapalı olan
Minareyi çalar kılıfı bulan
Aklını fikrini bilimle doldur!
Huyluysa vazgeçmez; çalmak huyudur(!)
Her kilide bir anahtar uydurur
Maymuncuk misali yolunu bulur;
Sen alınteriyle fileni doldur!
Maymun şebek böyle fırıldak olmaz
Herkes çalar ise hiç hükmü kalmaz(?!)
Niye ki gariban çalmaz çalamaz;
Marifet ondadır, hileli yoldur(?!)
Fikir zikir çile hep hile ile(!?)
Yediler yuttular hep bile bile,
Dolmaz elindeki küçücük file
Uyma elaleme çileni doldur(!?)
Aktaş doğru söyle yetmez arsıza
Var ise ver daha yutsun hırsıza
Çak şamarı düşsün patlat nursuza
Yeter artık sen de çileni doldur!
Şaban AKTAŞ
31.01.2020 - 22.47
AKIL FİKİR
Savan arasında türlü mahlûkat
Aslan zebra yılan kuş; yaban hayat
Et ile ot yiyen her cins hayvanat
Akılla üretim insana mahsus!
Ot yiyenler et yiyenlere mahkûm
Böylece işliyor doğada hüküm
Nerede zorbalık, orada yokum:
Bilim en büyük güç, en mühim husus!
Canı yanan kanlı gözyaşı döker
Pence vurur aslan ciğeri söker
Güçlü güçsüzleri yer teker teker
Birlik olmak aklı olana mahsus!
Bilikten güç kuvvet doğar ey insan
Birlikte düşmanı kovmaz mı insan
Karıncalar fili boğuyor inan
Birlik, cesreti olana mahsus!
Akılsız baş hiç bir işe yaramaz
Kendi yarasını kendi saramaz
Kendini yiyenden hesap soramaz
Akıl fikir düşün insana mahsus...
Şaban AKTAŞ
31.01.2020
Görsel: Şaban Aktaş
Anadolu Medeniyetleri Müzesi
KARACAOĞLAN’A BİR NAZİREMDİR
YARA İLE YARADAN
Gelmez sanmış eve, varmış o gece
Görmüş ağyar ile koyun koyuna
Yanmış küle dönmüş bağrı o gece
Sırrını el bilmez bilir Yaradan
Nefsine uyup yâr düşmüş oyuna
Çocukluk aşkının girmiş koynuna
Girilmez ki elin kirli suyuna
Kâlbindeki ağrı âğ/yar Yara/dan
Ceketiyle sazı alıp da çıkmış
Ağrı sızı acı dağları yıkmış
Bir Hakka sığınmış dişini sıkmış
Her yaraya merhem olmuş Yaradan
Gidişi o gidiş dönmemiş geri
Mesken tutmuş g/ayrı gurbetelleri
Efil efil esmiş sıla yelleri
Seherde bülbül dil vermiş Yaradan
Hak bir can verdiyse kendinden cana
Yana yana dönmüş kendinden yana
Yalvarıp yakarmış gelmiş imana
Bütün hallerini görmüş Yaradan
Öyle dert ki bu dert düşman başına
Kim aldırır onun kaş göz yaşına
Belâsı "nefis"tir çöker başına
Yakıp arındırmış kiri Yaradan
Duyan da çok güzel sevmiş sanıyor
Oysa yürek tek bir yerden kanıyor
Nerde güzel görse yâri anıyor;
Bire bin güzellik vermiş Yaradan
Karac’oğlan bir güzelin aşığı
Yalnızca yârinden gönül ışığı
Yanmış hasretiyle kâlbin eşiği
Dönmüş bir gün/ eşe bilir Yaradan..
Şaban AKTAŞ
31.01.2020 - 10.07
MAVİ GÜL
Özlemedin mi sen daha
Dağlara kar yağdı gel gel
Düş yollara gel sabaha
Efkâr başa kondu gel gel!
Eştir kâlbin bir yarısı
Yarım öbürü aynısı
Çabuk öldürür ağrısı
Başım kışa döndü gel gel!
Sözüne kulak astığım
Hani gürleyip estiğim
Nerde benim baş yastığım
Hâyâl düşe kondu gel gel!
Gönül dert paylaşmak ister
Gülerken ağlaşmak ister
Gam kasavet basar sisler
Hasret başa kondu gel gel
Sen gel de dağılsın sisim
Sesine ses olsun sesim
Tükenmeden son nefesim
Hasret başa kondu gel gel!
Yoksa benim mavi gülüm
Düşe girer gece ölüm
Kar yağar buz tutar elim
Her yanlarım dondu gel gel...
Şaban AKTAŞ
30.01.2020- 21.20
EKMEK YANIĞI KOKUSU
İçim öyle hasret dolu
Yanık ekmek gibi tüter
İmkânsız bu aşkın yolu
Dalda bülbül ötüp gider
Yüz bin çeşit türlü duygu
Kâlbi oylum oylum oydu
Ölmeden mezara koydu
Bir ömürdür yitip gider
Kalem elde seni yazan
Gülüşüne inci dizen
Hasretinle candan bezen;
Eriyen mum bitip gider
Aşk diledim, kömür buldum
Tavında bir demir buldum
Suyumu gülümden aldım
Güneşte gül bitip gider
Aktaş ele kalem aldı
Âlem başka âlem oldu
Kadeh gül elinde kaldı
Aşkıma dem tutup gider
Şaban AKTAŞ
30.01.2020 - 11.45
Şaban Aktaş
30 Ocak ·
GÜL BİRİCİK GONCA GÜZEL
Ölüm benden uzak olsun
Ne kadar geç, onca güzel
Her gün yeni umut olsun
Dalında gül gonca güzel
Kalmasın gönlümün ahtı
Kurulsun en yüce tahtı
Güzelin de gülsün bahtı
Dört yapraklı yonca güzel
Ne umutlar tuz buz olsun
Ne bulutlar yaşla dolsun
Tadın tuzun güzel olsun
Gül yüzünde gonca güzel
İnsan ömrü de dört mevsim
Çiçek çiçek hâyâl resim
Yazılmadan taşa isim
Aşkla yaşa bence güzel
Gün güne uzarken günüm
Bugün sen mi doğdun gülüm
Uzak olsun senden ölüm
Gül biricik gonca güzel!..
Şaban AKTAŞ
30.01.2020 - 13.00
Görsel: Şaban AKTAŞ
BİR GÜZELLİK BİR AHENK BİR RİTİM
Nice güzeller var güzel dünyada
Güzel bakıp güzel görebilirsen
Güzellik insanın kâlbinde saklı
Aşk ile ruhunu yorabilirsen?!
Gözden kâlbe düşen ışık can verir
Kâlbin sana ahenk ritim yön verir
Her kâlpten farklı bir üstün yan verir
Söz kaĺemden kurşun vurabilirsen
Güzel senin güzel temiz yüzün var
Kar mı yağar ince ince hüzün var
Sazının teli yok parmak izin var
Ahengi kendine yorabilirsen
Bu bir güzellik bir ahenk bir ritim
Parasız pulsuz olanca servetim
Aşkla dolu kâlbim iliğim etim
Kâlbe aşk ile taht kurabilirsen?!
Aktaş güzel baktın güzel gördün sen
Kâlbe nakış nakış duygu ördün sen
Daha nice güzel gün görürsün sen
Güzelin sırrına erebilirsen..
Şaban Aktaş
30.01.2020 - 16.45
HASRETİN TÜTER BURNUMA
Hangi dağlarda gezdiysem
Nerede çiçek gördüysem
Okşayıp yüzüm sürdüysem
Kokusu tüter burnuma...
Yaprak yeşil gülüm d/alda
Dal çiçekte arı balda
Sevip okşadıysam elde
Gülyüzün tüter burnuma
Dağ yolları adım adım
Hep seni sordum aradım
Tel tel saçını taradım
Dal hasret tüter burnuma
Kaşı kalem ak kâğıtlar
Şarkı türkü tüm ağıtlar
Salınır salkımsöğütler
Saçların tüter burnuma
Güneş yüzlü papatyalar
Aç kapat gözünü yalar
Aşk ile tüm düş rüyâlar
Her an gül tüter burnuma
Hasretinle oylum oylum
Deştin kâlbi fidan boylum
Gözüne yıldızlar koydum
Ay yüzün tüter burnuma
Şaban AKTAŞ
29.01.2020 23.55
BURUN KILI
Burnundan kıl aldırmayan
Nice şair yazar gördüm
Közü tuza bandırmayan
Mangalda kül tozar gördüm
Aşkta ne yalan ne hile
Bülbülün dilinde çile
Uçar uçar konmaz güle
Aşkı söyler yazar gördüm
Yağmur yağmur sicim sicim
Aşkla doldu taştı içim
Yıldız yıldız biçim biçim
Aşkı göze nazar gördüm
Ayva turunç narım da var
Kar içinde nârım da var
Kâlpte iki yarım da var
Gül kendini yazar gördüm
Erilmez daldan düşmeden
Yenilmez ham çiğ pişmeden
Kâlpten közle kül deşmeden
Çarşı pazar gezer gördüm
Bir gariplik var bu işte
Ya düştedir ya gidişte
Dostları alışverişte
Görsün diye gezer gördüm
Gerçek aşkın bir şairi
Tanır Yunus Emre piri
Çağlar boyu hâlâ diri
Gönüllerde mezar gördüm..
Aktaş ne desen nafile
Sözün cahile gafile
Elde kitap dolu file
İçi bomboş yazar gördüm...
Şaban AKTAŞ
28.01.2020 - 15.00
BELİNE KADAR!
Örtülüydü saçı teline kadar;
"Saçlarım var!" dedi "Belime kadar!"
Gelin olacakmış o güzel şimdi
Bakalım saçının teli ne kadar?!
O gönül verdiyse daha geçilmez
Saçının teline paha biçilmez
"Anadan geçilir, yârden geçilmez"
Gezmiştik dağları beline kadar
Giren evleniyor gelin çağına
Sen de gelin ol gir gönül bağına
Dilerim Tanrıdan er muradına
Severim dağları yeline kadar
Mor dağların başı duman ile kar
Güllük Dağı’nda bir ahû ceylan var
Sevmek suç mu yoksa günâhı mı var;
Saraydım elinden beline kadar
Sen de ıssız çölde suya hasrettin
İşinde gece uykuya hasrettin
Kâlbini sevdiğin için hapsettin
Sevmiştik dağları gülüne kadar
Gözünü sevdiğim esmer güzeli
Eser eser gülden kesmez mi yeli
Kesip de saçından versen bir teli
Gel gör şimdi gönlüm deli ne kadar?!
Aktaş’ın adını aşksız hiç anma
Aşk yok ise sen de boşuna yanma
Sevdi diye seni delidir sanma
Sevgim dilde yelden teline kadar
Şaban AKTAŞ
29.01.2020 - 12.16
29 Ocak ·
ÇEKMEK & ÇEKTİRMEK
Dişimin ağrısı başa çıkıyor
Başımın ağrısı dişe çekiyor
Hekim çekmem diyor, kök çektiriyor
Çeksem mi çekmesem mi bilemedim?! :)
Şaban AKTAŞ
29.01.2020
YAŞAM VE ÖLÜM
Ağlaya ağlaya geldik cihana
Sık dişini canım, bir ömür sabret
Öyle tatlı gaflet çöker ki cana
Ağrısız acısız yaşam bir hasret
Keten ipek atlas libas farketmez
Her yer yatak olur gönül dert etmez
Giden mutlu gider acı farketmez
Yaşam sonsuz rüyâ, ölüm bir gaflet
Yaşamak Tanrı’nın da bir rüyâsı
Yaşarken gördüğün keder dünyası
Bu cihanda kalır her türlü yası
Her ölüm bir doğum, yeni bir hasret
Kainat zıtlıklar üstünde kaim
Kanında geninde sütünde daim
Keyfe keder bitmez, geçmez mi/adım
Her doğum bir ölüm yeni bir gaflet
Aktaş bir uyur bir uyanır insan
Sen ister gerçek say ister rüyâ san
İç içe mutluluk ve karabasan
Yaşam ölüm, ölüm doğumdur farzet!
Şaban AKTAŞ
29.01.2020 - 05.55
Şaban Aktaş
28 Ocak ·
Bilge Aktaş
BABALAR & KIZLAR
Gayet mutlu, neşeli
Sevgi dolu
Güzel bir gündeyiz
Anne baba için çocuk
Büyüse de
Büyümese de çocuk
Üzülüp ezilse
Üzüm ezmesi
Yüreğin can parçası
Kırılsa gönül sarayı
Tuz buz saçılsa
İçe batan cam parçası..
Şaban AKTAŞ
28.01.2020 - 20.25
BURUN KILI
Burnundan kıl aldırmayan
Nice şair yazar gördüm
Közü tuza bandırmayan
Mangalda kül tozar gördüm
Aşkta ne yalan ne hile
Bülbülün dilinde çile
Uçar uçar konmaz güle
Aşkı söyler yazar gördüm
Yağmur yağmur sicim sicim
Aşkla doldu taştı içim
Yıldız yıldız biçim biçim
Aşkı göze nazar gördüm
Ayva turunç narım da var
Kar içinde nârım da var
Kâlpte iki yarım da var
Gül kendini yazar gördüm
Erilmez daldan düşmeden
Yenilmez ham çiğ pişmeden
Kâlpten közle kül deşmeden
Çarşı pazar gezer gördüm
Bir gariplik var bu işte
Ya düştedir ya gidişte
Dostları alışverişte
Görsün diye gezer gördüm
Gerçek aşkın bir şairi
Tanır Yunus Emre piri
Çağlar boyu hâlâ diri
Gönüllerde mezar gördüm..
Aktaş ne desen nafile
Sözün cahile gafile
Elde kitap dolu file
İçi bomboş yazar gördüm...
Şaban AKTAŞ
28.01.2020 - 15.00
İKİ MARS BİR TERS
Hayat yolu kaygan ıslak
Yağmur ile çamuru bol
Kol kırılır tepektaklak
Yürür iken dikkatli ol!
Kırılan kol zâr içinde
Yollar buzlu kar içinde
Her şeytanlık var içinde
Yürür iken dikkatli ol!
Hayat iki mars bir terstir
Yengi, yenilgiyle derstir
Düz yolda kör şeytan destur
Yürür iken dikkatli ol!
Aşık Aktaş yolun uzun
Kışa döndü yazın güzün
Sonuna gelmeden sözün
Hakka karşı rikkâtli ol!
Şaban AKTAŞ
28.01.2020 -13.05
KARDAKİ G/İZLER
Karda yürü izin olsun
Kendine has çizgin olsun
Gittiğin yol düzgün olsun
Yalnız kendi izin kalır
El izinden gider isen
Yolda zikzak çizer isen
Doğru iken eğrilirsen
Ne izin ne yüzün kalır
B/aşka derdi dert etmeye
Hâyâl gözünden gitmeye;
Dostça muhabbet etmeye
Bir nefesçik sazın kalır
Kar ayazda üşür isen
Kâlbe közü düşürdün sen
Kardeleni düşünürsen
Kar beyaz gül yüzün kalır
Karlı dağın başı duman
Ömrün karakışı yaman
Gül aşkıyla doldu zaman
Kâlbinde gül sızın kalır
Aktaş yürü izin olsun
Kar yanığı yüzün olsun
Kar erisin güzün olsun
Aşkla bahar yazın kalır
Şaban AKTAŞ
26.01.2020 - 12.26
&
28.01.2026 - 09.45
Şaban Aktaş
28 Ocak ·
TUT ELİMİ SEVDİCEĞİM!
Hava soğuk üşüyorum
Tut elimi sevdiceğim
Düşe kalka yaşıyorum
Tut belimi sevdiceğim
Yaz baharı geçti ömrün
Sonbaharı sende gördüm
Şimdi karakışa döndüm
Tut b/elimi sevdiceğim
Kurt kocayınca maskara
Daha dolmadı tezkere
Düşe/yazdım ya kaç kere
Tut belimi sevdiceğim
Aktaş karda çıktı yola
Bir sağa baktı bir sola
El tutandan medet ola
Tut elimi sevdicegim..
Şaban AKTAŞ
29.01.2020 - 02.52
ARK
Göğün çemberiyle şeytan ip atlar
Az daha düşünsem beynim de patlar
Sabır taşı olsam, bin kere çatlar
Ben beni tanımaz; o hale geldi
Üstüste dertlerim boncuk dizdiler
Sapık beyinsizler çocuk düzdüler
Dost bildiğim eller beni üzdüler
Kötülük bedelsiz ihale geldi
Vakitli vakitsiz çalar saatler
Yel ile teldedir tüm kabahatler
Yüksek gerilimde takıldı hatlar
Beynimde yeni ark, merhale geldi
Şaban AKTAŞ
27.01.2020
YAĞMUR ÇAMUR
Hep kendimizi düşün/memeliyiz
Toprağın yağmura ihtiyacı var
Yağsın yağmur yok mu bir şemsiyemiz;
Canlının yağmura ihiyacı var
Yağmur öncesinde alçak uçuyor
Yerden çamurunu alıp geçiyor
Kırlangıç çamurdan yuva seçiyor
Kuşların yağmura ihtiyacı var
Çatalhöyük’te çamur, kerpiçten evler
Hayvanlar nerede ne yer içerler
İnsan olsa toprak eker biçerler
Çayır çimen, yağmur ihtiyacı var
Gökler duman bulut yağmur taşıyor
Kasvet hasret gibi dolup taşıyor
Ağacın gövdesi kalınlaşıyor
Köklerin yağmura ihtiyacı var
Gökte bulut şimşek olup çakmaz mı
Gökten yere etin sütün akmaz mı;
Şimşek nedir diye insan bakmaz mı
Hücrenin yağmura ihtiyacı var?!
Şimşeksiz olur mu nükleik asit
Bilene sorunun çözümü basit
Şimşek protein;hücre et ve süt
Bedenin yağmura ihtiyacı var
Sanma ki geçici ışık kaynağı
Şimşekten alırız sütü kaymağı
Yangınlar kül edip yakarken dağı
Dalların yağmura ihtiyacı var
Güneş suyu alır göklere çeker
Orman geri ister, üstüne çeker
Suda erimeyen insan küp şeker(?)
Herkesin yağmura ihtiyacı var...
Günümüzde insan beton mu beton
Ev yaptık, zift döktük yollara ton ton
Yaşlı beli bükük elinde baston
Ak/taş’ın yağmura ihtiyacı var...
Şaban AKTAŞ
27.01.2020 - 17.55
AH BU SAÇLAR YİNE NEDEN KARIŞIK
Ah bu saçlar yine neden karışık
Saçım kadar çok mu dert var başımda
Alnım yüzüm gözüm yer yer kırışık
Acılarım yine karakışımda...
Onulmaz yâreler azdı yine çok
Depreşen yüreğin hiç mi/adı yok
Kırıldım çok derin; deprem artçı şok
Azdı çoğaldı dert yine başımda (?)
Yürek içe atıp derdin gizliyor
Bir diş gibi kökten derin sızlıyor
Her acıyı damla damla süzüyor
Avuç avuç dertler kondu başımda...
Gayrı bana kurşun sıksan işlemez
Hiçbir can bu kadar acı düşlemez
Zeh’rimi zehirli yılan dişlemez
Panzehirim aşktır dertli başımda...
Tepeden tırnağa kara büründüm
Yârden aldım derdi yâre büründüm
Gecede ay gibi gökte göründüm
Yara gece gündüz dertli başımda...
Aktaş yeter elin ay/ağını çek
Uyu artık derin derin uyku çek
Gözün kapat papatyalar bitecek
Düşler çiçek çiçek topr/ak taşım’da...
Şaban AKTAŞ
27.01.2020 - 11.11
YAŞLI MEŞE
Dışım gülse bile içim kan ağlar
Akıl almaz başa gelen haller var
Bir ah çeksem yürek ciğerim dağlar
Nice türlü allar, nice haller var...
Dost görünüp düşman olan mı dersin
Sırtından vurup can alan mı dersin
Öldüm bittim dersin, alırsın dersin
Ölmekten bin beter nice haller var?!
Acıyla güneşi deldim de geçtim
Göğü aşıp sona geldim de geçtim
Sırrı toprak imiş erdim de geçtim,
Merhem kara toprak, nice haller var?!
Aşk ile mi bu dert, çileyle acı
Bin yıl yaşıyor bir meşe ağacı
Toprak imiş her bir derdin ilacı
Göğe çıkan nice ince dallar var...
Aktaş yetsin artık göğe sürgünler
Tanrım bana meşe kadar ömür ver
Kaba ağaç dalı ile mi gürler
Dalda nice nice ince haller var?!
.
Şaban AKTAŞ
26.01.2020 - 19.31
Şaban Aktaş
26 Ocak ·
Bitecek sanma hiç gelmiyor sonu
Aşk öyle sımsıcak sonsuz bir duygu
Ne gündüz aş ister ne gece uyku
Pervane ölmeden ateşten şaşmaz!
Sen susarsın dilin kendi konuşur
Gönül bülbül gülde diken konuşur
Gül dalı var iken çölde buluşur
Sevda ay’la dolan güneşten şaşmaz
Bir aşk için kaç gün ay günle dolar
Yirmi Sekiz günde bir dolunay var
Hilâl, Külay, Gülay bir Yeni ay var
Ay kül olsa yine güneşten şaşmaz
Şaban AKTAŞ
26.01.2020 - 15.59
Şaban Aktaş
26 Ocak ·
AŞK GÜNEŞİ
Bu aşk beni öldürecek
Bitsin artık bu acılar
Yüzümü kim güldürecek
Kâlbe gül diken sancılar
Ölsün diye duacı var
Aşka düşen yaş döküyor
Başa karakış çöküyor
Otuz iki diş çekiyor
Diner mi hiç bu sancılar
Azı karar çoğu zarar
Yalnızlığım kime yarar
Toz duman kül hatıralar
Yanardağlarda sancılar
Aşksa kâlbi feci yakar
Kavuşmanın geci yakar
Gününden geceyi çıkar
Güneşte bitmez sancılar
Şaban AKTAŞ
26.01.2020 - 10.30
AŞIK AKTAŞ
Bir/yanı yanarken bir/yan donacak
Var mı ki dünyaya baki kalacak
Böyle işte fani dünyanın hali
"Baki kalan hoş bir sedaymış" ancak!
Dargın isen barış, hep mutlu yaşa
Ne gerek kavga gürültü savaşa
Akla gelen her iş geliyor başa
Ömür başa gelen hâl imiş ancak!
Kar olsa dağlarda eriyip gider
Ovaları çiçek bürüyüp gider
İnsan bir yolcudur yürüyüp gider
Say ömrün yaz bahar kış imiş ancak!
Kar beyaz bir duygu, kar beyaz kefen
Kar beyaz gelinlik, zevk ile sefan
Aşk ile doluyor çileyle cefan
Geri kalan " Kıyl-ü kal" imiş ancak!
Aktaş kalemin hiç elden düşmüyor
Yanmayınca yürek bir/yan pişmiyor
Niye kalem ucu toprak eşmiyor
"Söz uçar, yazı kalır imiş ancak!
Toz uçar, yazı kalır imiş ancak...
Şaban AKTAŞ
26.01.2020 - 08.30
KARDAKİ G/İZLER
Karda yürü izin olsun
Kendine has çizgin olsun
Gittiğin yol düzgün olsun
Yalnız kendi izin kalır
El izinden gider isen
Yolda zikzak çizer isen
Doğru iken eğrilirsen
Ne izin ne yüzün kalır
B/aşka derdi dert etmeye
Hâyâl gözünden gitmeye
Dostça muhabbet etmeye
Bir nefesçik sazın kalır
Kar ayazda üşür isen
Kâlbe közü düşürdün sen
Kardeleni düşünürsen
Kar beyaz gül yüzün kalır
Aktaş yürü izin kalsın
Kar yanığı yüzün kalsın
Kar erisin güzün kalsın
Aşkla bahar yazın kalır
Şaban AKTAŞ
26.01.2020 -12 26
Şaban Aktaş
25 Ocak ·
Saçlarına kına yakmış
Tel tel dökülmüş gerdana
Halesiyle bir ay çıkmış
Işık saçılır her yana
Gamzeli gül yanakları
Koşa badem dudakları
Kaşı gözü kirpikleri
Ay güzel çıkmış meydana
El eli atar üstünde
Bir tutam tel kar göğsünde
Ay doğar güzel yüzünde
İnciler saçmış her yana
Gecede ışıklı yüzü
İçimde karanlık hüznü
Gülümseyen iki gözü
İnciler dökmüş meydana
2. seçenek
Saçın dökülmüs gerdana
Kınalar yakmış gibisin
Halesiyle bir ay doğmuş
Göklere çıkmış gibisin
Gamzeli gül yanakların
Koşa badem dudakların
Kaşın gözün kirpiklerin
Ok yaydan çıkmıs gibisin
Düğümlenmiş ak göğsünde
Bir tutam saç kar üstünde
Işıl ışıl gözlerinle
Uzunu yakmış gibisin
Gecede ışıklı yüzün
Içimde karanlık hüzün
Gözümde ilkbahar gözün
İnciler dökmüş gibisin
Şaban AKTAŞ
25.01.2020
ENKAZ
Ne yatıyorsun sen daha
Her yer göçmüş darmadağın
Kalk ayağa bak etrafa
Kalmamış hiç sağlam yanın!
Ortada sağlam bina yok
İmam çok sapık zina çok
Çalışan aç, soyanlar tok
Kalmamış hiç sağlam yanın!
Ortalık toptan tozduman
Ne din kalmış ne de iman
Feleğin şamarı yaman
Kalmamış hiç sağlam yanın..
Bina üstüne yıkılır
Dinin imanın ..kilir
Başına Aktaş dikilir
Kalmamış bir sağlam yanın...
*
Her olana kader denmiş
Yeter artık yeter denmiş
Akıllı kaderi yenmiş
Kalmamış bir sağlam yanın..
Suç kabahat hükümette
Çıkar mı hiç selâmete
"Binmişiz bir alâmete"
Kalmamış hiç sağlam yanın!
Azrail bir tırpan vurur
Felek vurdu mu tam vurur
Vuracağı ortam bulur
Kalmamış sağlam a/damın!
Batar gibi gölde suya
Dalar gidersin uykuya
İndirirler kör kuyuya
Aktaş yok bir sağlam yanın!
..
Şaban AKTAŞ
25.01.2020 - 14.19
DENİZ FENERİ
Dost dostu canından çok seviyorsa
Elden gelen her imkânı verir
Yok hesabı üçün beşin dostlukta,
Evini barkını dükkanı verir
Can cânân uğruna verir canını
Düşman ise gelir alır canını,
Arsız uğursuza verme kanını
Yanar döner kaypak bir kanı verir!
Dost kadrini bilmek erdemli hüner
Yapılan iyilik geriye döner
Deniz feneri (?) bir yanar bir söner
Yanıp sönen, döner(?) bir kanı verir(?)
Vampirler, sülükler kan emiciler
Soysuzlar hırsızlar can emiciler
Bu halk bıktı sizden tam emiciler
Hiç üretmez, elde olanı görür!..
Şaban AKTAŞ
25.01.2020 18.41