9
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
919
Okunma

Dere kenarında, açmış iğdeler
Kokusu okşuyor, ruhumu benim
Özlemin dağ oldu, bağrımı deler
Daha fazla alma, ahımı benim
Yol kenarlarında, al gelincikler
Kız senin sevdiğin yolunu bekler
Hasreti toplayıp, uç aca ekler
Sende biliyorsun, şahımı benim
Dağın eteğini, papatya sarmış
Şu sevda denilen, ateşmiş harmış
Aşığım diyenin, sevdiği varmış
Duyar mısın şimdi, vahımı benim
Irmağın başında, sıra söğütler
Sevenlerden aldım, onca öğütler
Yaktırma n’olursun, türlü ağıtlar
Bir gören oldumu, ahumu benim
Çeşmenin başında, ulu çınarlar
Gözede su sesi, nasılda harlar
Ben sende yaşadım, taze baharlar
Boşa çıkarma yâr, gahımı benim
Şu gülün dikeni, sanki birer ok
Yârimin benzeri, hiçbir yerde yok
Buluttan sıyrıldı, etti beni şok
Geri verin n’olur, mah’ımı benim
Sümbülün mavisi, gözüne vurmuş
Mevlam bize sevin diye buyurmuş
Lüzumsuz goncaya gönlünü vermiş
Sizlerde hoşgörün rahımı benim
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
ETEK YAZILARI
ŞAH: eskiden İran ya da Afgan hükümdarlarına verilen san.2-satranç oyununda en önemli taş; bu taş korumasız kaldığında oyun matla biter.3-Alevilere göre Hazreti Ali, Safevi hükümdarı Şah İsmail ya da Tanrı.4-sıfat
HAR: Ateşin parlaması, alevin artması
VAH: Acınma, yakınma
AHU: Ceylan-İnce, güzel, zarif kadın
GAH: Ara sıra, bazen, yer
GÖZE: Su kaynağı
MAH: Ay
RAH: Yol-Zan, sanma. Kaygı, keder.Ünlem Yaşa!
5.0
100% (17)