0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
549
Okunma
Destanını arayan
Bir kör bakış düştü payına çocukluğumun
Terazi tanımaz , izansız akıl oyunlarıyla kirletildi gençliğim
Lağımlarda safasız şafaklar beklerken titredi şakaklarım
Tarla korkulukları adımı anmaz oldu
Hayal kırıklığı kustu toprağa başaklarım
Oysa ekim vakti ne kıymetli dururdum
avuçlarında kin saçıcıların..
Bir kör bakış düştü payına yalnızlığımın
Bir de vadesinden önce harap olan gülistan
Üstümde yosun rengi bir fistan
Binbir öyküye konu olacak ömür sürdüm
hikayeme sahip çıkamadı herhangi bir destan/
Sarhoş gürültülerde ağır ağır kaybettim işitme yetimi
Gri hüzünler kovaladı gecelerimi ,hem de heyulalarla
Güvenim dara düştü ,
yol kaybettim ,
izsiz kaldım
patika görünümlü bulvarlarda ,
bulvar görünümlü patikalarda
yönsüz kaldım diyorum , elimde yosun tutmuş pusulalarla
her geçen gün güneşim donuyor
Antarktika’m eriyordu
Lakin sel olamıyordum
Gül bahçesiydim ama korsanlar sadece diken deriyordu
Yosun tutmuş gemilerine, bedenim forsaydı
Ah ne sevinirdim ah anam bir kez halimi sorsaydı
Bir gün bir destana konu oldum
Bir göze yaş
/ki annem değildi ağlayan/
Güneşim ısındı önce,güllerim çiçeklendi
Zihnimi yıkadım ızdırap suyuyla Antarktika’nın
Korsanlar kaçtı sahilimden filikalarla
Pusulamın yosunlarını sildim
Fistanımı değiştirdim
Hemhal oldum patikalarla
Destanımı çatlatmayın
Kıymayın
Beni sahipsiz koymayın..
Farzımuhal
5.0
100% (5)